İnceliğinden Şiiri - Yorumlar

Aynur Uluç
498

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

rüzgârla uyan…
uyan ılık gül gibi, yaprak gibi uykumdan
girmeden ellerinin altından yeraltına
sinmeden kokunun gölgesi tenimin en içinden
geçmeden böceklere tohumunun selleri
soğumadan sesim ağzımın kenarında
yağı kaçmış eklemim gıcırdarken

Tamamını Oku
  • Aynur Özbek
    Aynur Özbek 26.08.2013 - 18:53

    kesinlikle haklısın. değiştiriyorum hemen :) teşekkürlerimle...

    Cevap Yaz
  • Nilgün Aras
    Nilgün Aras 26.08.2013 - 11:57

    Sevişmenin,son kertede ölümle özdeşleştirilmesi muhtemelen cinsel aşkın tarihi kadar eski. Aşıkları dünyanın her türlü somut gerçeğinden kopardığı, nesnelerden olduğu kadar kendi varlığından da yalıttığı,yeni ve özel bir çevre, özel bir duyarlılık, özel bir algı yarattığı muhakkak.

    'uyan ılık gül gibi, yaprak gibi uykumdan'
    Sevişme öncesi donmuş, durmuş bir gerçeklikten bir çeşit kozadan (uyku) söz edebiliriz. Sevgiliden canlılığı başlatacak,yaşama uçuracak bir uyarılma bekleniyor, elbette önce bir şeyin (rüzgar)onu uyarması gerek.

    Ön bakışta seven edilgen gibi, ilk adımı atma, kozayı -her ikimiz için- yırtıp atma görevi uyan,harekete geç talebiyle sevgiliye verilmiş.

    Şayet fısıldayan rüzgar aşıklardan bağımsız bir dış etken ise bu düşüncemiz devam eder, fakat rüzgar ya bizzat seven ise? Ses zaten kozadan gelmekteyse?
    O zaman çok tatlı bir şiir şaşırtmacası olur ve ön bakışta kapıldığımız edilgen yargısından utanırız.

    Kuşkusuz, çok soylu bir ölüme çağrı var sevişmeye çağırırken. Ölüm bir ödünçleme olarak tadılacak, ancak İdris Peygamber gibi beden yanımız sıra taşınarak mucizevi bir imtiyazla cennete ulaşılacak.

    Bu soylu ölüme çağrı yapılırken geç kalma uyarısı haklı olarak defalarca yapılmış.

    'nefesim dinlerken toprağına girmeden'

    'soğumadan sesim ağzımın kenarında'

    'kanım çekilmeden kök hücrelerime'

    Bunlar benim umarsızlıklarım, bir de seninkiler var.

    'geçmeden böceklere tohumunun selleri'

    Ödünçleme ölüm (sevişme) için geç kalırsan ben diyeyim ihtiyarlığa sen de unutulmaya bağlı -isteksizlik- gelir bu da yazıklanacağımız bir ölüm olur, biçiminde alabiliriz yukarıdaki uyarıları.

    Bu irkiltici uyarılara kulak verirken ikinci ve aslında daha bariz bir anlam katmanını;yaşamın sıradan gerçeğini, şu bildiğimiz fazlasıyla teknik, fazlasıyla mekanik ölümü ise gözden kaçıramayız. Şiir acı acı hatırlatma görevini layıkıyla üstlenmiş.

    Şiirin girişi ile finali arasında örülmüş, dikkat çekici ayrı bir hikaye var. Benim uykumdayız, sen benim uykumdan uyanacak ve yine beni uyandıracaksın.

    Dolayısıyla düşünüyorum ki, gel yerine kalk daha pekiştirici bir ifade olurdu.

    kalk, uyandır beni kendimden... seviş benimle...








    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta