İnceden İnceden
Yedimde başladı, hayatla mücadelem,
Kırk beşimi aştığım ömrümde…
Süremedim bir dem.
İş, aş, ekmek derken…
Dişimle tırnağımla kazdım,
Hayat denen toprağa mezarımı,
İnceden, inceden.
İki yolun var; dünyaya gelirken,
Kadir gecesinde doğmuşsan, mesele yok zaten.
İkinci yolu ne sen sor ne de ben söyleyeyim, diken mi diken?
Sonrası belli, hayat harcıyor insanı,
Aheste, aheste, hissettirmeden.
Hani derler ya! İnceden, inceden.
Her gönül umduğunu bulamıyor,
Kimi zevk-i sefaya,
Kimi çile cefaya doğuyor.
Hayat bu; kimine gülerken,
Kimini aldığı her nefeste harcıyor.
Kırk beşimi aştığım ömrümü;
Gözlerimden süzdüm dünden bugüne…
Gördüm ki ikinci yol ile çile cefa,
Boğuyormuş beni hayat,
Aldığım her nefeste oysa…
Ömrüme düşmanmış gibi harcamış,
Yaşadığım anlar beni, inceden, inceden.
Bilmem ki hayat bana niye düşman,
Ben hayata ne zararım dokunmuştu ki…
Anladım ki suçum ya kadir gecesi doğmamak,
Ya da bukalemun olmayı becerememek,
İşte geldiğim gibi gidiyorum,
Bu yaşamdan bir zevk, bir tat almadan.
Yaşamakla, yaşamamak arasındaki farkı anlamadan.
Beyhude geçti ömrüm hiçbir şey hissetmeden.
Yani; inceden, inceden,
Haydar DEMOĞLU / İzmir
Haydar DemoğluKayıt Tarihi : 1.1.2010 18:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
hayat geçip gidiyor hemde inceden inceden

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!