İnce oyalı acılarım var
Yüreğimi yakıp kavuran.
Mor sümbüllü ahlarım var
Sahibini bekleyen.
İplere dizip kuruttuğum gözyaşlarım var,
Canımı yakan...
İlkbahar yağmurlarıyla yıkadığım umutlarım var,
Boy vermeyi bekleyen.
Toprağa gömdüğüm hasretlerim var,
Çilesi bitmeyen...
Nakış nakış işlediğim,
İnce elekten elediğim,
Mutluluk kırıntılarım var,
Vaktini bekleyen.
Bir de...
Bir de yazın donan,
Kışın alev alev yanan,
Söz dinlemeyen, laf anlamayan
Asi bir yüreğim var.
Anılarım var,
Saçlarımın tellerine
İlmik ilmik bağladığım.
Var işte!
Var, canımı yakan,
Nefes aldıkça ciğerlerime dolan,
Bir türlü gitmeyen hüzün kokularım var.
Hani…
Yüreğime inşa edilmiş dert değirmenim var,
Un yerine acı öğüten.
Yırtık urbalarım var mesela,
Kırk parça kederden dikilmiş,
Bana büyük gelen.
Terzisi olmayan,
Makası kesmeyen,
İğnesi dikmeyen…
Bir de ahlarım var,
Çınar ağacının gölgesinde dinlenen,
Vaktini bekleyen…
Kayıt Tarihi : 8.1.2024 16:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!