İnandığın yere giderken sen

Recep Uğur Özdemir
75

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İnandığın yere giderken sen

Gitmişsin habersiz;
Bırakmışsın beni işte bir başıma Kar yanığı yanağımdan süzülen iki damla göz yaşı ile ağlarım şimdi.Yoruldun mu yazarken. Yoksa sende de mi başladı kaçma hissi.Yoksa sende mi hastalandın. Mevsim dönüyor Hazır değil misin kara kışa... Beni hazırmıyım sanıyordun giderken oysa. Sayfalara düşen her bir notta ararım ismini şimdi şuursuzca. Ben silerim aklımdan ve O gitti derim kendini aramaya. Ama gözlerim vazgeçmez arar hala seni bilirim ve Bilirim yorulmuşsundur sende ve suspus kalınca vermişsindir bu zalimce gelen ayrılışının kararını. Ve kimse bilmesin istemişsindir belki Belkide asmışsındır istanbulun herbir sokağına beni asan ölüm gibi kararını...-ben gidiyorum- diye. ama en son benim haberim olmuştur işte. Ama dur dinle son kez. Bu hiç bilmediğin ve bilemeyeceğin bir yakarı olacaktı sana....
Eğer söyleyecek olsaydın gideceğini geride kalması gerekenleri bırak derdim sana. Sana dur gitme demeye cesaret edemezdim çünkü bilirdim seninle yalnızlığını yaşayamayacağımı ve bilirdim senin paylaşmayacağını. Ama sen sadece hatırlanacak küçük satırları bırakıp gidiyorsun ve gittiğin yere götürüyorsun sana ait ne varsa bildiğim.
Senden kalanları toplamaya geldiğimde bomboştu herşey. Düzenli ve planlanarak taşınmıştın belliydi ve en son görüşmemizde çıkarken kapıma astığın -yoksa küsmüyüzzzz -yazısını çıkarmadan toplanmıştı herşey. Bir tek o kalmıştı bıraktığın ve ister istemez kendimi o yazıya kaptırıp yeni şeylere yorumlamıştım. Gidivermiştin işte özünde buydu herşey ve gerisi benim kendimi kandırdığım bir hikayeye dönüşmeye başlamıştı. Olmayacaktın artık ve biz seninle hiç bir zamanda ve hiç bir yerde karşılaşmayacaktık ve senden geriye kalan tek şeydi -yoksa küsmüyüzzzz- yazan kapıma astığın küçüçük not. Gittiğini anladığımda çoçuklar gibi küsmek istedim sana ve ağlamak istedim. Seni hiç tanımadan hapsettiğim resim çerçevelerinde değişik renklere boyayarak aşık olduğum çocuksu düşlerimi de söndürüvermiş, onları da benden çalarak gitmiştin işte. Beni yokluğunun zalim kimsesiz aflet kokan dipsiz kuyularına salarak gitmiştin.
İçimde açılan boşlukta sallanırken hayallerimide yanına alarak gitmiştin.
Oysa kimsesiz de değildin giderken. O çok sevdiğin şiirlerini yazılarınıda almıştın yanına. Dediğin gibi değilmiydi yoksa herşey, ya da sen sonsuz değilmiydin düşünüpte kestiremediğim şimdi. Yalnız bırakılmış kaybedilmiştim işte.
Gittiğin an tüm renkler solmuş ışıklar sönmüştü her yerde sanki. Sanki içim gibi kararmıştı dünyalar istanbulda. Sanki her bir sokak lambasında asılıydı. - ben gidiyorum yazan sanki küfür gibi yazan iç karartan yazın.
Velhasıl artık ağlamasam da gidişinle sonsuz bir burukluk bırakmıştın bana hediye olarak. Kendimden her kaçtığımda senin koynunda buluyorum yine bedenimi rüyalarımda ve sonra sen oluyordum bende senin gibi bırakıp kaçıyordum. Her dönülen köşe başında farklı bir yüz oluveriyordum. Her adımlanan yolda dilim değişiyor elbiselerim renkten renge boyanıyordu ve böyle yol alamayacaktın biliyordum. Senin izinden yürüdüğümü sandığım hergün biraz daha kayboluyordun aslında, sen kaybolurken bende senden uzaklaşıyor tanımadığım bir masal perisine aşık oluyordum. Ben senden vazgeçmedikçe sana yaklaşamayacağımı anlıyordum ve o an herşey birden berraklaşıverdi zihnimde, artık biliyordum neden gittiğini neden gitmek zorunda olduğundu sebeb ve sonunda da gittiğin yerlerde hiç bir zaman senin olmayacak hiç sende oralara ait olmayacaktın.
Artık bana sadece arkandan el sallamak ve gökyüzüne bakarak derin bir kahkaha patlatmak kalmıştı. Seni en güzel şekilde anacağımı bilerek ve bunu keşfedeceğimi bilerek gitmiştin aslında.
Ve aslında beni kendime kavuşturarak gitmiştin.
Teşekkür ederim....

Recep Uğur Özdemir
Kayıt Tarihi : 5.9.2006 17:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Recep Uğur Özdemir