4-Bu farklılıklar, kopuş yapanın, kopuş öncesi birlik içi yaşamlarındaki zihin öğrenmeli algının; ayna içi yansımasıdırlar. Böylece, soyuttu kıyasla ortaya konmuş bir süreçlimedirler. Değilse yeni, koptukları ana birlikle ilişkin olduğu bir ayırt eden seçimlime değildir. Yine bu kopan jenerasyonun, ana yapıyla hiç duygu bağı yoktu demek de, değildi. Kopuş ve kopuluş, doğum sendromunu taraflar, ister istemez duygu olacakla, hissedeceklerdi. Bu da taraflarının bir çekim alanı durumu idi. Ana yavru doğum ilişkisinde, anne doğuran olacakla çocuğu belirlerdi. Çocukta doğmakla, doğuran kadının anneliğini belirlerdi. Belirleyende belirlenirdi. Yansıma kanunu.
Ne var ki göç veren sosyal yapılarda bakışım etkileşimi olmayacağından, belirlenen yapı, artık anayı belirlemiyordu. Üstelikte kendi ruhsal yetileriyle biraz farklılaşan bağımsızlaşmasını ilan ediyordu. Çünkü kendisini ana kütlede koparan zorunluluk artan nüfusla sosyal birlik gücünün kontrol Sosyal birlikler bir üretim ilişkisi olmadığından, üretim ilişkilerine dek olmayan yapıyı; ilişkileri değiştirerek büyütemiyorlardı.
Sosyal birlik ilişikleri, kendi sosyal yapı ilişkileri sürecini büyütmekle, genişletir olmakla; çevre sağlayışı olan av ve kök meyve gibi nesnelerdeki verimliliğe olacak katkı ile onları da büyütemiyordu. Yani bu büyüyen ilişki çevre ilişkilerini çoğaltan bir ilişki olmadığından ötürü, bu kez de çevredeki sunu döngü, bu büyümeye ayak uyduramadığından kıtlık başlıyordu.
Yani verimlilik artışı olmayan bu soyut sağlayıştı büyüme ilişkisinde yani ava gidenin kök toplamaya çıkanın sayısının artması organizesi, avlanacak yılanların sayısını ilk seferde artırıyorsa da sonraki seferlerde, yılanların yeniden üremelerine engel olacak şekilde zamanı, yılanların aleyhine hızla ileri akıtarak, besin sunumu artırmıyordu. Bu da besin kıtlığı, av azalması ve toplanan ürünlerin giderek çevrede tükenişle, artan nüfusa yetmiyordu.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta