İnançların Oynadığı Rol
Öznel olanın farkı nedir? Öznel, nesnel olanın hakiki bilgisinden yansıyan bir beyin analiz ve sentez süreçleri olmakla işe başlar. Sonra da yeniden ve yeniden yansıyan ayna görüntüsü süreci olmakla, hakikiliğe dek taşıdığı unsurları, giderek azalır. Böylesi zaman boyut zemin devinmesi içinde, daha hızlı bir oluşmalı belirmedirler. Çoğunlukla eylemsel alanda gerçekleşerek, ancak görece doğru pekin bilgi olurlar.
Bu nedenle inançlar hakiki bilgiyi, hızla ayna yansıması oluşma sürecine sokarlar. Bir yanda insanın kendisine, toplumuna, sosyal yapısına, yabancılaşan fantezilere dönerken; diğer yandan yeni bilgilerin buluşların doğmasının da öncülü olurlar. İnsanı insanlaştıran özel ve nesnel olanın(deneye ve deney verilerine uyuşan sentezler, yine deneylerle verilenir olan bir) yanı vardır. İnançlar tarihin bunca süreçli gelişmeler içinde olumlu olmuş yanarına rağmen, inançlar; sübjektif kullanılmaların da bitmez tükenmez bir kaynağı olmuşlardır.
İnançlar diğer pek çok düşünme, kuramlaştırma, eylemde bulunma gibi insanın özne (bilen, ilişkin etkin varlık) yanını dile getirir. Yani özneden ayrı bir bulunuş olan nesnelliği dile getirmez. Ancak öznece, nesnelin anlamlanan ve çarpıtılan yanı olmasıyla da nesnelle ilişkindirler. Nesnelin bir niteliği olmayıp öznenin hüneridirler. Özne nesne bağıntısı içinde özne dıştaki diğer özne ve nesneye göre kendisini diğerlerinden ayıran ve giderekten de diğerlerini diğerlerinden ayıran, bağıntılıca olay ve olgu kılan bilen etken varlıktır.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta