Geçenlerde bir İngiliz kadını,
Antalya taraflarında ölünce...
Vasiyet bırakmış!
Ölünce cenazesini imam kaldıracakmış,
Uymuşlar vasiyetine..
Papaz çağırmayın diye de eklemiş,
Saygı duyduk bu güzel niyetine!
Televizyonda olayı görerek,
Seyrettik ürpererek...
İmam bir elinde Kur'an, bir elinde İncil
Geldi tabutun başına!
Bir şeyler okudu ölü için,
İncil'den de yorumlar yaptı...
Herşey normaldi!
Dua ederken, birden
'Kendi inancına göre hesap sorula! '
Diye meleklere yol göstermez mi?
Haşaa, sorguya akıl ve yön vermez mi?
Merhum neden imamı çağırdı o zaman,
Kefen yerine tabuta konduktan sonra...
'Kendi inancına göre ise...'
Ne iş yaptı bizim imam? !
Papaz kıtlığı mı vardı,
Neden istedi imam? !
İşte çok zor, çok zor bunu anlamam..
Tercümanlık mı yaptı bizim imam!
Merhuma Allah rahmet eylesin!
İster kendi inancına göre,
İsterse müslüman gibi rahmet eylesin!
Her ölünün inancını nasıl ölçeriz? !
Şereflisi de şerefsizi de,
Denlisi de densizi de..
Kimseyi de kimsesizi de,
Müslüman derler müslüman biliriz...
Kendi inancı nedir bilmeyiz bile,
Amin derler amin deriz!
Bu merhumun suçu ne?
İmama güvendi papazdan da oldu...
Çok sevap bekledi azdan da oldu!
'Kendi inancına göre...'
Bundan gayri olursa töre!
Merhumlar gidecek boşuboşuna,
Dinden imandan da mahrum olacak,
Göz göre göre...
İşte o zaman,
Bizler nasıl dolaşacağız,
İmanla göğsümüzü gere gere!
Kayıt Tarihi : 28.3.2007 21:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrikler...
TÜM YORUMLAR (3)