İnanç Ve Toplumsal İstem (talep) 45 Şii ...

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Aforizma: “”her dayatmacı düşünce dayattıkları tarafından yıkılır gider. Birincisi, tarihleri galipler istediği şekilde yazar “”

C-Bu düşünce ile bir inancın, bir mazlumiyet’in savunulan, sesiz çığlığı var edilmede gibi bir iletişim sezilmede. Atatürk'ün bir galip olarak, toplumdaki inanca ilişkin düzenlemeye keyfi karşı olduğu ima edilmek istenmekte gibi. O kadar masum bir savunma ki, bir kızgınlığı gösterir iken kendi ayağına kurşun sıkmaktadır. Veya kendi gözündeki merteği görmeyip, başkasındaki saman çöpünü görmektir. Bu asla razı olmayacağı ama kendi inandığı İslam peygamberinin de bir galip olduğunu ve tarihi istediği gibi yazdığını saf olarak farkında olmadan söylemektir. İnancın akıl köreltmesidir.

Ben diyorum ki, nasıl üretim gücü oluşturmuşsanız, öyle ilişkiler geliştirip, üretirsiniz. Ve ona göre, düşünüp paylaşırsınız diyorum. Karşı olunurluk, öznel düşünceciliğin. “”bir bileninin vaz ederliğini”” ihdas ederlik olduğundan siz pek duyulmazsınız. Hiç alakası olmayan bir ilişkileme. Kim dayatıyor? Kim, neyi, istediği gibi tarih yazıyor? Ben bu konulara girmedim de anlatımlarımla. Konu o zaman özelleşir bir felsefe analizi olmazdı. Bu yazılanı anlamak isterlik değil, kafadaki şablonu, aceleci bir feveranla bir yerlere ilgileme gayretidir.

Sözün tümü öznel düşünceciliğin kendi çelişkileri. Biz tarihi ne kadar çarpıtırsak çarpıtalım, tarihin nesnel yasaları, onu elimine eder. Ben nesnel ve toplumsal yasalardan bahisle tez ediyorum. Tarihin, nesnel ilkeleri ve kendi gelişmesi ile sistem kendini olgunlaştırıp, yeniye yönelip, kendini dönüşmeğe eğilimler. Tarihi kişiler bu nesnel yasalara uygun öznel, aydınlık ve tutarlı kuram ile tutum koyabilirse akan seyri yönlendirebilir. Çıkarcı karşı oluşlar, siyasetin kısır olan, ceberutluğunun buradaki kalıcı olamayacak etkilemeleri konu dışıdır. Bu söylem, yukarıda belirttiğimiz gibi, tarihi süreçleri; kral, prens savaşları ve tutumlaşmaları sayma mantığının tezahürüdür. Üstelikte benim anlattıklarımdan böyle bir anlamın neye nasıl ilişkilediği de belli değil. Sanırım Atatürk hedef alınmakta. Biz nesnel gerçekliği bilmeden, öznel inandırmaların peşinde olur isek, toplumsal üretimi yapamaz isek; galipler elbet dayatmaları yapar. Ama bunlar benim incelediğim konular değil ki.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta