İnanç Ve Toplumsal İstem (talep) 44 Şii ...

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Toplum bir ilişkileniş biçimidir. Toplumun, insan salt düşünmesi ve öznelliğinden bağımsız, zorunlu nesnelliği vardır. Bu ilişkileniş sadece insan-insan, sosyal boyutunda değildir. İnsan- doğa; İnsan-üretim nesneleri; insan-üretim ilişkisi; insan toplum; toplum-insan vs.dir. Bu ilişkilerin tümü, bizi öznel istemlerimizin, hoşlanmalarımızın, dilek ve iyi niyet oluş zanlarımızın dışında, somut, yasallıklı, zorunlu davranmayı gerekli kılarlar. Toplum: halk, topluluk, grup, kalabalık, olmayan bir üretim ve üretiliştir. İnsan üretirken, bu üretilişle kendisi de üretilir. Bu nedenledir ki, başlangıçta insan davranışları: bir ağacın meyve verme zamanı ile ve meyve verme verimliliği ile sınırlı idi. İnsanın çok aktivitesi bir meyve toplama çabası iken, oralardan parçacık fiziği ile evrenin başlangıcını yeniden kurgular ve deney alanına sokar hale gelmesi toplum sayesinde olmuştur.

Bu şu demek, bir sistemde yani bir ilişkileniş biçiminde, örneğin bilgisayarda, nasıl tristörün, kondansatörün işlevselliğini, tüm sistemin fiziksel ve yazılımsal koşullarına, egemen yapamaz isek, toplumu da, sırf insana ve insanın öznelliğine baş eğdiremeyiz. Bu bir zorunluluktur. Bu hal, insanın transistorun fizik koşullarına bağlı kalarak, ona belli genlikli ve belli frekans zamanlı, istenen mesajlı dalgaları da, ürettirmeyeceğimiz demek anlamın da gelmez. Bu, sistemin özelliklerine, uygun yazılımla, sistemi yeni davranışlara, amaçlı uygulamalara yönlendireceğimiz anlamına gelir İşte özgürlükler, haklar burada başlar

Yazılım, donanımlara uygun olmak zorunda, donanımın da verileri, yazılımlara uygun, davranmak zorundadır. İşte bilinçliliğimizi, haklarımızı, özgürlüklerimizi, demokrasimizi, ahlakımızı, inançlarımızı, siyasetimizi, bu tutum alışlar ve tutum alışların sisteme uygunluğuyla belirlenir. Ve böylece boyutlandırılır. Böyle bir zorunluluktur hak ve özgürlükler. Zorunluluklar bilincine varılıp sosyal ve toplum amaçlı yarara döndürülebilmektir. Tüm ideolojik yanlar, toplumun; nesnel cansız yanını ve insan yanını göremeyip, sırf sosyal yönüne çalıştırılamaz. Sosyal yönün refahı için, nesnel yanını da, yani üretim araçlarını ve üretim ilişkilerini de, devamlı geliştirmek zorundasınız. Tıpkı bilgisayarın donanımsal işlevliliğini devamlı geliştirerek, yazılımsallığı da geliştirip, bu bağıntı ile toplam işlevi ve verimi artırmak gibidir. Bu ilişki oluşlar, toplumsal pratiğe uyar ve işlerlerse somuttur, gerçektir, işlevseldir.

Görülmekte ki hak ve özgürlükler, demokratik tutumlar, bizim üretme (soyut ve somut üretme) ve refahınıza denk düşen, bir üretim gücü ve üretim ilişkisidir. Karşılıklı bağıntı ve bağlamlılıkta birey etkenli, birey siyasalı, etkileşim yaptırım kurumsallığıdır. Kişi-İnsan öznelliği değildir. Kişi-insan özelliği, insanın toplumda aldığı refahla, yani yaşamı olduran üretimle, kendi özellerimizdeki, yine kendi istek ve bağıntılılıklarla oluşturduğumuz bir yaşama biçimidir. Burada da, kendi geçici seraptan hak ve özgürlükler, talepler vardır. Ve çok kerede gevşek, canımızın istediği gibi bir bağıntı örüntülüğü vardır.

Tamamını Oku
  • Osman Öcal
    Osman Öcal 19.03.2008 - 22:16

    KALEMİNİZ DAİM OLSUN HOCAM.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta