Bunun bir saçmalık oluşu (ne doğru, ne yanlış olmayan durumlar, felsefede saçma olarak bilinir) da, “”efendim herkes bir değildir! ”” denmesindeki takiyye oluştur. Şu unutulmamalı; “”efendim herkes bir değildir”” deme zannı ile sübjektifliği ile nasılsa herkes hırsızlık yapmaz! Nasılsa herkes cinayet işlemez! Mantığı ile ceza yasası, yapılmamalık edilir mi Allah aşkına? Bir iyi kural, elbet diğer yüzünü de, beraberinde zorunlu olarak belirtecektir. Bu, zorunluluğun bize göre, bir beliriş biçimi olduğu yukarıda işlendi. Olamların gerçek olması başka, sizin olamların somut olasılığına karşı tedbir almanız başkadır.
Böyle soyutçu mantık: “”efendim herkes bir değildir! ”” mantığını kullanacağı gibi aşağıda olduğu gibi de tam tersi mantıkla da tutumlaşır. Amaç için bunlara her yol mubahtır.
Zaten, bu tür soyut sübjektiflik alışların, bir sonrası toplu kıtale çok rahat dönüşür. Tarihte, öznelliğe, subjektif ve kâhinliğe inanan firavun mantığın, cinayet işlemek için gerekçesi de budur. Burada takiyye tersten çalışır. Tevrat'ın beyanına göre,”” Mısır'da doğacak Yahudi bir erkek çocuğun, firavunu öldüreceği”” kehaneti ile tüm doğacak Yahudi erkek bebeler kendi subjektif mantığı ile potansiyel suçlu görülüp; varsanımla katletme mantığıdır.
Yakup da, göçerliği esnasında, Şekem kızı Dina'nın yol Beyinin oğlu tarafından uğranan tecavüzüne karşılık, tüm ahaliyi (sanki suçlu halkmış gibi) kılıçtan geçirmiştir. Barış için tüm erkeklerin sünnet olması şart koşulur. Teklif Hamar oğullarınca kabul edilir. Sünnetin acısı ile hareket edemeyen Hamar savaşçılarının ve tüm erkeklerinin, bu kandırılma ile katle uğramaları gerekli olmuştur. Bu hal, herkesi suçlu sayma soyutçu anlayışın, aslında kendi görmezliğinin akıl perdelenmesidir. Ama o sana der: “”efendim herkes bir değildir! ””.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta