Halk daha başlangıçta özgür olamamanın, toplum dışına koyduğu bir mağduriyetti. Üretir olamama yüzünden halk, toplumun hemen yeni başında; hem özelleşmenin, hem kan bağı olmanın, hem de tinsel gelişmelerin etkisi ile toplumla ilişkinlik içinde kümelenmiştir. İlişkisi; toplumdaki bireylerin sürekli olamayışı ölmeleri nedeni ile halk; topluma birey ekleme alanı olarak, daha başlangıçta toplumun, atık gibi değersizleşen bu oluşumunu, bu komünsel parçasını toplum değerlendirmeye almıştır. Toplum, halkla oluşumunu kökten kesip bir yana atmamıştır. Bir üretememe kabahati olarak ortaya çıkan halksal yapıyı, yani kusuru, toplum; toplumsal alan içinci bir yarara çevirmişti, halkı. Artık halk toplumdan ayrılamazdı. Toplumda halksız birey varlığını sürdüremez olmuştur. Aile veya nesil değerlemeleri ise, toplumun en aktif, üretim gücü bağlam ilişkilenmesi ve dinamiğini oluşturmuştur.
Halk böylece toplumsal yapının dışında, ama hemen yanında tutulmuştur. Sonrada halkla gittikçe başka karmaşık organik ilişkiler kurmuştur. Bunun başında nesebin belirlenişi olan akrabalık, hısımlık, ebeveyn bağları gelir. Bu ve benzer pek çok ilişki komünde de yoktu toplumda toplum oluşun ilişkilenişi ile belirdi, sonradan ortaya çıktı.
Ama bu da toplumsal üretimin, özel mülk edinmenin, kendinden sonraya miras bırakma, dayatmasının ateşleyici motifidir. İnsanın komündeki amaçlı bir eylemi, toplumu ortaya korken, halkı da bir mağduriyet olarak, üretemeyen; hasta, sakat, çocuk oluş, yaşlı, düşkün güçsüz oluş gibi nedenlerle özellikli yapı olarak, belirlemişti. Artık ürün, halkı ve halktaki bireyleri, birey üzerinden, kazanan bireyin nesep ilişkilerini piyasalaştırmış, üretimini de “”mallaştırmıştır””. Böylece piyasa ve mal olma gibi toplumu ateşleyecek yapı dahi çıkmıştı.
Bu da, toplumun dışına tüketim olarak yönelen toplumsal üretimi, Toplumla, artık değerin değiştirme nesnesini, yatırım olarak geri topluma birikmiş artık emek olarak döndürmeyi, Başarmıştır. Bunu halkın üzerinde dolandırıp, sistemle ivmelendirerek, toplumun çarkını çeviren, lüksüne kaçan, özgürleşmesini, bir önceki dizi özgürleşmesinde gerektiren, zorunlu üretimine yol açmıştır.
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,