İnanç Laiklik Hoşgörü 07 Şiiri - Yorumlar

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Bu üçlü yapının alanı belirgince belli olmayınca, gelişen toplumsal yapı, sorunları bilinip anlaşılmayıp, cevap verilemez olunca, bunalımlar kaçınılmaz oluyordu. Bu dönemde dinsel şiddet, baskı artıyordu. Zamanla bu dinsel gücü elinde tutan kral rahipler, dinsel anlamalarla toplumu düzenlemeyi sürdürür oldular. Gelişmiş din anlayışında bu halifelik olarak, göksel egemenliğin saltanatı olarak devam etti. Bu evrim, zaman içinde, somut koşulların topluma inançsal çözüm gibi sokulması ile inançların halk ve toplum üzerinde muktedir oluşunu artırıyordu ki, bu din adamları sınıfını ve egemenliklerini kat kat yaygınlaştırdı. Baskı otorite olup çıktı. Bu zorlanış laikleşme ve hoşgörü tutumlarını da yapılaştırışın başlangıcı olacaktı.

Toplumsal yapı iyice geliştikçe, dinsel yapı, ayağına pranga oluyor, taşınamaz bir yük arz ediyordu. Çatışmalar yüzyıllar boyu şiddetini artırıyordu. Artık savaşlar alttan alta, nesnel egemenlik savaşları kılığında, ama dinsel görünümlü idi. Dinsel karışma, toplumsal yapıda, nesnel belirlemelerle beraber işletilirken, güya gelişme dinsel anlayışlarla yapılıyor, tanrısal irade ile sağlanıyor, görünüş ve İlizyon yanılması, bakış aldatılması verdi.

Ne var ki gelişme gelenekleri dahi değiştirdiğinden, din ananelerden dönüşü, bir sapıklık ve sapkınlık görerek tam bir karabasan olup çıktı. Çünkü din, çok kere gelenekleri din, inanç olarak benimseyip tutumlaşıyordu. Eğer yeni bir din kuruluyorsa, yeninin yerleşebilmesi için, eski alışma ve alışkanlıkların, geleneklerin, yanlış olduğunu söylüyordu. Tabi kendisi için söylemdi. Eğer kendi gelenek ve uygulama benimsenme olmuş ise; eğer kendisi gelenek olmuş sürüyor ise, her yeniyi bidat ve sapıklık görme eğilimindedir. Bu da onun doğası gereği normal bir seyirdir.

Toplumsal düzen, toplumun üretim güçleri ve üretim ilişkileri ile bu üretimin, haksız paylaşılmasındaki bozukluktan kaynaklanıyorken, çözüm de, tam da burada olacakken, Tanrı buyruklarına uymamanın ahlaksızlaşmanın nedeni ile bu bozulmalar olunuyor sanılıp, öğretilendi. Sorun yapı içinde çıkıyor, yapı sorun oluyor ve yapı çözüm olması gerekirken, ahlaksızlık ve inançlara saygısızlık, tanrı emirlerine uymama, sorun ve çözüm olarak gösteriliyordu. Sorun da, çözüm de, tersten ortaya konuyordu. Hâlbuki ahlaksızlık, üretimin paylaşım bozukluğuna göre artıyorken: Ahlaklı olma, alçak gönüllülükle boyun eğiş olarak tanımlanıyordu. Bu da içinde çıkılmaz bir tevekkül edişti.

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta