Bayram Kaya - İnanç Laiklik Hoşgörü 02 Ş ...

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Laiklik, tutum edinmeye uygun, insanlığın toplum içinde, halksal, grup ve cemaat yapılanmalarına ve kişi insan öznel tutumlarına karşı, üretilen ilkedir. Ve toplumun gelişip dönüşmesi ile anlam ve tutum olarak; temel üzerinde yeniden üretilebilirdir. Devamlı ve sürecin adımları ile içi doldurulabilir gözü ile bakılmalıdır. Ancak temelde şaşılmadan. Temel düzleminde kayan her yapılanış, laiklik olmayacaktır.

Bu ilke de, İsa'nın deyişinde kendini bulan; din ve toplum (devlet) işinin ayrılığı ve birbirine karışmazlığıdır. Zaten inanç, apayrı bir oluş olmayıp, yapısı gereği öznel ve fırkacıdır. Yani İncil ayetine göre: “Sezar'ın hakkı Sezar’a, Tanrı'nın hakkı Tanrı'yadır. 'İnançlar bir asayiş sorunu yaratmadığı ve birey-kişi korunucunu olumsuzlamadığı sürece, devlet; inanca ve inancın düzenlemesine karışmazdı. Temel olan şey, inancın değil, toplumsal ve halksal yapının, iç dinamiğine aykırı değiştirilmelere karşı korunmasıdır. Oysa inançlar, kişi uhdesinde zaten korunmaktadır.

Laikliğin anlamında, zamanla ve ihtiyaç halinde olabilecek değişme, inançlara da, uzun vadede, esnemeler getirir. Bu esnekliğin de, tinsel yetkinliği ve tinsel gelişmeyi olgunlaştıracağı şüphesizdir. Yani laiklik, inançsal anlamaları da, geliştirecek, bir işlev yüklenmesi ilkesi olmaktadır. Bu bilinçli bir düzenleme değil, sistemin kendisinin çevreye, kendiliğinden gölge yansımasıdır.

Laiklik, inançların çatışmacı ve müdahaleci olmasının zorunlu sonucu olarak, bu müdahalelerin zoruyla belirlendiği bir disiplindir. Laiklik, kendisini belirleyeni de (inançları da) : belirlemekten kaçınamayacaktır. Bu da evrensel apaçık belliliğe, aşikâr olana, transfer gibi konup, yapılaştırılmaktır. Bu durum belirlediği ile belirlenme ilkesidir. Çocuk doğumla kadının anne olmasını belirlerken, annede, doğurarak çocuğu belirler.

Tamamını Oku