İnadına gülüyorum, dişlerim yine her zamanki gibi inadına bem beyaz.
İnadına yürüyorum, üşüyenler düşünsün ben ne soğuk tanırım ne ayaz.
İnadına ağlıyorum, çok iyi biliyorum ki geri gelmeyecek kaybolan.
İnadına çağlıyorum, yer yüzünü derya eylesem yeşermeyecek solan.
İnadına yaşıyorum, ölüm kokar her bir yanım üstelik hasta ve kimsesiz.
İnadına taşıyorum, kurşun yedikçe kevgire döndü o taşkın bilesiz.
İnadına susuyorum, yüreğim dillerime ilmek attı çözemedim yıllardır.
İnadına kusuyorum, belki kusmanın ne demek olduğunu bilenler vardır.
İnadına bakıyorum, bakışa nakış döktüm bedesten arıyorum satmaya.
İnadına çakıyorum, çakışım şimşek gibi kim cüret eder çelme atmaya.
İnadına çekiyorum, yürümesede yürür elbet diyedir bütün çekişlerim.
İnadına ekiyorum, vakitsiz ekin yeşermez diyenlere hatıra olsun ekişlerim.
İnadına ayaktayım, yıkılanlar gelsin ayakta kalmayı öğrensin benden.
İnadına yoktayım, var olduğu meçhul bir direniş ve bir yorgun beden.
İnadına burdayım, bir yana giden kim, emelim bu cennet vatanda.
İnadına sedayım, ölünceye dek seda eksik olmasın diye her yanda.
Kayıt Tarihi : 2.5.2009 02:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)