Kara izan yolu kaplıyor, bazen izahı olmuyor terse gidişin, nasıl yük kaldırıyorsa bir kök, öylede alıyor toprağa düşeni, yanı başında medet kalfaya maarif , satırların zanlısı kaçıyor, koşuyor edabiyatımın avlusunda, kaça patlıyor düşe kalka tezat, yırtık maviye yama düşüyor, güzel gülüyor
Bahar olana kadar yalan olma
Gerçekse yüzün uyanırım hüzünden
Sazıma sözün takıldı iki heceden
Zorlama bir muhabbetin koyusunda
Doyduk ışığına kifayetsiz aydınlığımızda.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman