Geçip giderken geride bıraktıklarının delisi aşık
Eser dediğinle esirliklerinin topu karmakarışık
Sarmış bedenini en kutsalından bir sarmaşık
Otlar basa basa ezilmeye taa ezelden mi alışık…
Anlattığın doğru da hep anlaşılan mı yanlış
içi böyle kararmış da nasılsa bu sağlam kalış
Tavır edalı olmayınca boş değil en derin alçalış
Kaşığın dolusu makbul sen asıl ekmeğinle barış..
Bir şair, bir mimar bir de köşedeki odun fırıncı
Bir yangının yaktığından çok gözleri kararttığı
Yüzlerde tütmez; vicdan artığın, çürümeye alıştığı
Tükürdüğü haltlara bir bak, unutulmuş olmamalı…
Sen imzanı attın ama biz neresinden bakacağız
Gerçek: aynı anda aynı aynayı tutamayacağımız
Yanyana gelemeyince başlar sözleri de yutacağız
Makul olmayınca, acı: makbul de olamayacağımız…
Sen kendi parlatma çabalamandan vazgeçersen
Hep bir Güneş olmayacak ne kadar da istersen
Başkaları çalacak, söyleyecek ama oynayacak sen
Öyleyse bir imza lazım suda silinmeyecek cinsinden…
Yılmaz BEKTAŞ
Kpt Yılmaz Bektaş
Kayıt Tarihi : 9.5.2023 23:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!