İmran Çakmakcı Şiirleri - Şair İmran Çak ...

0

TAKİPÇİ

İmran Çakmakcı

Elimde silahım üç-beş nöbeti tutarken.
Ah o gülen gözlerin aklımda yine sen
Seni o kadar çok özledim ki bir bilsen
Seni seviyorum aşkım diyen sesini duyabilsem.

Cennet vatanımı beklerken vurdular beni

Devamını Oku
İmran Çakmakcı

Başını omzuma yasla önce
Ellerimi tut, bak gözlerime,
Nolur bırakma ellerimi.
İstiyorum, seviyorum ve özlüyorum sözcüklerini
Masumca fısılda kulağıma.
Lüzumlu lüzumsuz başka bir söz söyleme.

Devamını Oku
İmran Çakmakcı

Onu henüz on altı yaşındayken tanımıştı delikanklı. Kız kelebek tokalarıyla ürkek ve çekingen bir şekilde gelmişti yanına. Daha sonra sahildeki bankın üzerinde simit, reçel, zeytin ezmesi, peynir ve meyve suyuyla kahvaltı yapmışlardı. Delikanlı daha ilk buluşmada meyve suyunu kızın üzerine dökerek herşeyi berbat etmeyi başarmıştı. Yedi yıllık bir ilşkinin temeli bu şekilde atılmıştı. Acısıyla tatlısıyla koskaca yedi yılı geride bırakmışlardı. Hiç ayrılmaycaklarına dair birbirlerine söz vermişlerdi. Zamanla verilen sözler unutulmuş, herşey geride kalmıştı.
Sudan sebeblerle biribirlerini kırmış ayrılmışlardı. Kızın üniversitesini bitirmesine birkaç ay kalmış, delikanlı da kendi işini kurmuştu. Yani kavuşmaya ramak kala herşey bitmişti. Aradan birkaç hafta geçtikten sonra delikanlı kızı aramış; Bitanem özür dilerim beni affet, ben sensiz yapamıyorum, seni çok seviyorum diye göz yaşlarıyla yalvarmıştı.Ama kız gururunun esiri olmuş affetmemişti onu. Delikanlı göz yaşlarıyla veda etmişti sevgilisine. Ertesi gün gece nemli gözlerle telefonunda kayıtlı olan birlikte çekildikleri resimlere bakarak yürüyordu. Hızla gelmekte olan aracı fark etmemişi bile. Acı bir firen sesi duyulda soonra... Sonra ne mi oldu? Olay yerine gelen komser Yalçın önce delikanlının kimliğini aldı eline, daha sonra bir kenara savrulmuş olan çep telefonunu. Hemen gencin yakınlarına haber vermesi gerekiyordu kan kaybı coktu ağır yaralıydı. Delikanlının telefon rehberine göz attıktan sonra arama tuşuna bastı. Kızın telefonu çalmaya başlamıştı.Geç kız telefonuna baktı, gecenin bu saatinde arayan oydu. Daha dün gece bir daha aramayacağım diye söz vermişti. Bu saatte hiçte çekilmezdi, telefonu uzun uzun çalınca dayanamayıp açmıştı. Efendim dedi kız. Karşışındaki ses yabancıydı. Komser Yalçın: - İyi geceler hanımefendi lütfen panik yapmayın, eşinize bir araç çardı, şu an ambulans bekliyoruz, dedi. Kız şaşırmıştı, şaşkınlıkla: Eşimmi? Yanlışımız var ben evli değilimki. Komser Yalçında olanlara anlam verememişti. delikanlıın telefon rehberinde canım eşim olarak sizin numaranız kayıtlıydı onun için sizi aramıştık dedi. Genç kız kısık bir sesle o benim sevgilimdi diyebildi. Delikanlıyı en yakın hasanenin yoğun bakıkm ünitesine kaldırmışlardı. Kız ilk otobüsle Ankara'dan Denizli'ye gelmişti. Bütün engellemelere rağmen genç kız yoğun bakım ünitesinin kapısından içeri girmişti. Delikanlının ellerinden tutmuştu, ne olur bırakma beni, ben geldim yanındayım dedi. Delikanlı yüzünde son buseyle son nefesini vermişti. Ayrılık gecesi delikanlının göz yaşlarıyla yaptığı duaları kabul olmuştu. Göz yaşları sevgilisinin kalbini yumuşatamamıştı ama o göz yaşları rabbinin dualarını kabul etmesini vesile olmuştu. Zaten onsuz ha yaşamış ha ölmüştü ne fark ederdiki. Onsuz yaşamak zaten ölümden beterdi. SİZ SİZ OLUN ÇOK GEÇ OLMADAN, GURURUNUZUN ESERİ OLMADAN BİRBİRİNİZİ AFFEDİN.GECEN ZAMANA, YAŞANMIŞLIKLARINIZA VE AŞKINIZA SON BİR ŞANS DAHA VERİN...

Devamını Oku
İmran Çakmakcı

Yüzüne bir ton boya sürüyorsan.
Saçını başını açıp savuruyorsan.
Kısa etek dar pantalon giyiyorsan.
Bana hiç gelme güzelim
Olamazsın benim sevgilim.
Kalçalarını sallayarak yürüyorsan,

Devamını Oku