saat kulesinin altında
kilisenin hemen yanında
rum tarafında rengigül,
rengigüldeyim.
şüphelerle dolu inancım
acısı içinde sevgimle
bir gelmeli bir gitmeliyim
asma yapraklarıyla dolu duvarın
hemen önünde
mavi yaseminler, ortancalar arasında
yüzüm yok,saklıyım
bacaklarımı sonra ayaklarımı
uzatmışım, aynalı, mavi taşlı yere
hafif uçuş, ince beyaz elbisemle.
kısmen çıplağım
güneşten yanmış, az tuzluyum.
kızarmış kekik biber kokularının
mutfaktaki telaşını duymuş
açlıktan bayılmışım
öylece ortancaların dibine, dibindeyim.
sevgili, bir vakitten sonra gelmiş uyandırmışsın beni
yeşil beyaz eteğin altında, bir şey
bir şey çekingen, söyleyecekmiş gibi
tek gördüğüm ayak parmakların
güneşten parlayan siyah tüylerin
sevişmek geliyor o an bana
yukarıya doğru şöyle aralığına
nicedir içimdekiyle öpüyorum seni
öpüşüm bana ait sanki, birşey
bir şey yenik, olmaması gerekenmiş gibi
yüzün de yok, aç değilmişsin belliki.
sevgili, yenecek güzel bir tabak getirmişsin bana
-hadi ye...diyorsun
-ama az koymuşsun
-öyle, az olduğu için güzel
Kayıt Tarihi : 7.8.2010 18:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!