İmkansız İstek Şiiri - İsmail Çelebi Kayaş

Ne istiyorum biliyor musun.?
Ankarayı gezdirmeliyim sana
Karlı bir ocak akşamında
Dalların arasından gökyüzünün kızıllığı görünmeli
Koluma girip, başını omzuma koyarak yürümelisin yanımda
Yüreğimdeki bin yıllık hasreti dindirmeli gözlerin
Yüksel caddesinde oturup çay içirmeliyim
Yanında Ankara simiti.
Sonra...
Sakarya'ya götürüp midye yedirmeliyim sana
Kır kahvesinde tavla oynamalıyız
İki ters bir düz yenmelisin beni
Küçük bir meyhanede rakı içmeliyiz
Bütün sosyeteye inat aynı bardaktan
Gramafonda ''ölümsüz aşk'' çalmalı.
Gençlik parkında sandala bindirmeliyim seni
Şelalenin altından ıslatmadan geçirip
Kürekleri umuda doğru çekmeliyim
Sonra...
Atakuleden Ankara'nın ışıklarını izletmeliyim sana
Karların yere düşerkenki çırpınışlarını göstermeliyim
Sıkış tıkış bir otobüsle evime götürmeliyim seni
Kayaştan Çankaya'ya zenginleşen
Çankaya'dan Kayaş'a fakirleşen insanları göstermeliyim
Bir kız için kavga ettiğimiz
Bacısını bacımız bellediğimiz
Koca Kayaş'a kafa tuttuğumuz
Unuttuğum eski arkadaşlarımla tanıştırmalıyım seni
Babasının tayini çıkınca hayatımdan ayrılan
Aylin'in yıkılmış evini göstermeliyim.
Sonra...
Rayların üzerinden sekerek evime götürmeliyim seni
Soğuktan üşütüp hasta olmalısın
Sobayı yakıp yanına yatırmalıyım
Üzerini sımsıcak sevgimle örtmeliyim
Sabaha kadar başında nöbet tutarak
Alnının terini dudaklarımla silmeliyim
Sabah başucuna getirmeliyim kahvaltını
Kendi ellerimle yedirmeliyim kaynamış yumurtanı
Gözlerin dolmalı aşkımı haykırırken yüzüne
Tam öpecekken gül kurusu dudaklarından
Uyanmalıyım çocuksu rüyamdan
Yastığımda saçının bir tek deli
Ve hikayenin özetinde
Benim aşkımın büyüklüğü, senin aşkının kıskançlığına yenilmeli...