Hantal dakikaların esaretinde gece
Sabah müebbet mahkumuna özgürlük kadar uzak
Sonbahar rüzgarına kapılmış anılar hırçın
Savruluyor sararmış yaprak misali
Zamanın derinliklerinde
Çarpıyor bir hüzün duvarından ötekine
Duvarlar keşke yazılı tabelalarla süslü…
Düşünce denizinin anlık duraklarındaki adalar
Bir yudum çay ve birkaç nefes sigaradan ibaret
Her safhada gözlerim seni doğuruyor
Muhteşem bir tablonun
Ruhun derinliklerine verdiği huzurun
Küçük tebessümlerindesin…
Zaman bu gecenin zıt kutbunda erimiş
Bedenim yıllara yenik kalbimdeki sevgin gencecik
İlk günkü heyecan kadar taze onun kadar deli dolu….
Yıllar sonra kapımı çalan muhabbetin
Geçmişin sis perdesini aralayan gülümseyişin
Ufukta beliren sarı saçların
İçinde kaybolduğum yeşil gözlerin
Nostaljinin büyüsünde sızlayan yüreğim
Kader çığlığıyla yere çivilenen gözlerim
Zamanın toz bulutuna teslim olan aşkım
Pembe sayfaları siyah kapağıyla kalbin rafında üstünde adın
Ona uzanamayan alevinden korkan ellerim….
Fırtınalar koparken düşünce denizinde
Soğumuş bir yudum çay ve yeni yakılan sigarandan
Bir kaç nefes derin iç çekişlere eşlik etmekte
Gece hala hantal dakikaların adımlarında
Ateşin gömleğini giyen yüreğim
Sesinin cesaretinde
Dostluğun serin sularında yürüyor…
Korkulu yıldızlar koşuştururken gecenin sessizliğinde
Zor olan masamın üstünde gülümsüyor
Aşkı dostluğun bohçasıyla sarmak kolay değil elbet
Sancılar kükreyecek belki gözler kararacak isyan yağmurlarında
Kızıl akacak çoğu vakit…
Ödülü senin her adımından haberdar olmaksa
Her dakikanı paylaşmaksa
Dostluğun hançerini aşkın yüreğine saplamaksa
Saygının elleri bunu başaracak kadar asil
Aşkı dostluğun bohçasıyla sarmak imkansız değil..
26.05.2014
İZZETTİN AKYAPI
İzzettin AkyapıKayıt Tarihi : 27.5.2014 02:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!