Nasıl sana seni sevdiğimi söyleyebilirdim ki
şu arsız gülüşünde bende kalmasa
nasıl gözlerin gülebilirdi ki
ahh...
bu sevdalara beni de seni de yakmasa
solmus bir yaprak çiğ tanesi gibiydim
senden önce zemheri ayazında kar vakti
seni tanımadan görmeden bu sevda köprüsünde
başka bir havaydı beni sana çalan
işte bundandır askımızın benzersizliği
sanki gözlerinin içi yüreğime emanet gibiydi
gözlerin puslu gecede parıldayan
ay ışığı misali yakamoz dolu bir sahil
ben ise o sahilde yüreğimi güneşe adamış
ütopik nehirler bekçisi
seni beklerdim
ah u zar sesleriyle
gözlerinin içi yüreğime emanetti
ama sen ne bilemedin
işte bu yüzdendi sevdamın adı
imkansıza adanmış gercekci aşk...
Kayıt Tarihi : 14.2.2010 22:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!