.................................arz bedene cazib
.....................................sermed hayale
ı.
tevessüdeymiş
her biri
yıldız olsun harflerin
........y...a...y...ı...l...ı...y...o...r...m...u...ş
y.....a..... y....ı.... l.....ı....y.....o....r....m....u....ş
zahir
ıramakta birbirinden cisimler
acaba ne hızla
genişliyormuş mu evren
ama nereye kadar
her solukta soluksuzluğa mecbur sorular
ıı.
iki bin üç / soğuk kasım / divanda gece
ben demedim –
o an hiç sormadım –
düşünmedim – düştü o
“samanyolunun ekvatoral mevsimi”
ııı.
ah bin şikâr
sırat köprüsünden mi
yok düştüm rahmine annemin
kırk kulaçta vurgun
yahut dalında pıtrayan tomurcuk
ya gecikmiş doyumun hazzı
ya çarmıhta ıstırap
ıv.
asitanda
girift her hâl
evvele ahir
ziyaya tar
cebre iradi
eşik hiçbir yer
çünkü o bağ
bîrûnu bâtına
mîlâdı mevte
ademi kevne
vasleden
v.
ve soldukça hayretle korku
ilk gönülden övgü deliliğe
vecd ile
vı.
o ses
desem ki iç sesim
ne dişildi ne eril
ey türlerüstü
ey kutsal us
sendendir esin
sana dönerim
şükranla sermest
vıı.
lakin âlim miyim
kuram edip
formül dökeyim
ressam mıyım
boya karıp beze
hem diyorlar ki
– yok et
............................soruyorum
............................– nasıl
– boz
............................– ne için
– kör ol imgeye
duyma söyleme
............................– şair hiç eşikte
............................bulundun mu
[aklın kulağına üflenen
hayırdan şerden kabulüm
akl-ı külden/parçalı-benden
kabulüm sahih veya sehiv]
vııı.
tümdense parça
yahut ben meczupsam
yok mu rahim
işte moment işte âdet
ve bu yeknesak hüzn
çifti olmayan nebat hani
ne ki var âlemde birbirine emsal
ıx.
'samanyolunun ekvatoral mevsimi'
tes/h/iri bâhir logos
çıkmıyor hiç
doldurduğu boşluğundan aklımın
big bang’le yeni baştan
kurup kurguluyorum -bir topaç gibi
boşandırıp ipinden-
döndürüyorum zerreden
arza tüm cisimleri
dön dön dönelim
hem kendimize hem cazibeye
dönelim hem cazibe-i âliye
sim ile çizip mahrekleri
x.
kuzgun âleme bir oyun ki gümüşten
.......sabırdan hem de aşktan
............akıyor büyük sahra
......................b.i.l
.........................l
........................u
.........................r
.....................d.a.n
.............kesişen kümeler
........ve mevsimler kompleksi
bir karmaşa ki tenasüb-ü zer silsilesi
xı.
öyleyse
kaç kez tufan kaç kez medeniyet
kaç hazret dirimi toplayan gemilere
kendi oylumunca mı
her cismin çevrimi
kendine ve cazibelere dönen
bir güç tutuyorsa onları
bir arada ve aynı uzamda
şekli nasıldır
sathı müstevidir diyenler
armuda benzetenler var
galaksiler dağılmaz devasa
birlikse yakınlaşıp ırayan
o “tanrı noktacığı”na
küreler küre evren içre mi
ve muhayyel midir ilkin
kuramları acunun
xıı.
batlamyus eksi
kopernik artı mı almış
ilk uzak gören galilei
ilk izafi gören einstein mı
ve hawking mi ilk düşünen
black hole’leri
öbür uçları aydınlıktır
diyenler var
(Kasım 2005-Mayıs 2006, İstanbul)
İncilay YılmazyurtKayıt Tarihi : 28.9.2006 11:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

buralarda zor bulunan bir eser
şiir yorumlar kadar yormadı.
ben tekrar gelmeliyim o yüzden not alıp gittim.
Şair,muhtemelen edebiyat ya da ilahiyat tedrisinden geçmiş olmalı; zira Osmanlıcaya bu denli hükmetmesi başka türlü izah edilemez.
Fuzulî'nin 'İlimsiz şiir temelsiz duvara benzer.' retoriğine bağlı bir şair İncilay Hanımefendi ki şiiri kurarken salt edebiyatın olanaklarından faydalanmakla kalmıyor; dini ilimlerden,felsefeden,kozmogoniden,fizikten,kimyadan,hatta biyolojiden de yararlanıyor.Böylece kurguladığı birçok gerçek simge kendiliğinden 'hüsn-i talil'e (güzel nedene bağlama) dönüşüyor.Bu anlam ve söz sanatları da şiirdeki anlam katmanlarına çimento oluyor.Birçok özgün söylemi ilk kez duyduğumu itiraf etmeliyim.Kısacası bu şiir usta işi bir şiir.Böylesi bir güzellik karşısında gün boyu şaşkınlık yaşayan birçok vatandaş şiire olan ilgisini saldırarak da olsa gösterdi.Yani kimse tegafül göstermedi ey şair,sizi kutluyoruz efendim.Daha nice güzellikler sunmanız dileklerimle esen kalın.
Ancak samimi olmak gerekirse o yanıttan ben de pek hoşnut değilim.. Ancak o yanıta neden çıkışlı yoruma tek kelime dememeniz daha da şaşılası değil mi!
Kendisi ile farklı görüşte olduğum alğısına vardığım şiir ve şairliğine saygı duyup kendime eşit düzeyde görduğüm ve ama nihayetinde iletişimlerde benden bir küçüğüm bir başkasına soruma, onu rahtsız etmeyin siz de rahatsız olmayın, diye çıkışlı bilgeçlik iması verir atışta bulunursa…Evet ona hiç bir şey dememek..ya da dediğini sinye çekmek..ya da özür dilemek ya da hiç görmemiş olup es geçmek..Evet bunlar mı AYDIN olan kişi sizin nazarınızda!
Öyleyse öyle olsun..bakın iyi geceler demiştim..bunu samimiyetimle tekraladım..yarın iş/ güç var.. erken kalkacağım..
Saygıyla..
Ya hani bizim varlık olarak en belirgin özelliğimiz düşünme ve düşündüğünü bilme..hissettme ve hissettiğini bilme idi!.. Ne yapalım şimdi bunları çöpe mi atalım!
Yani şimdi sizin bu anlayışı genel psikolijk kavramın neresine koyacağız..!
Neyse..malesef bu hoş tartışma biraz geç başladı! Siz iyi bir düşünün belki bir yürek içeriğinde matık boyutunu yakalarsınız..Artık duyarım sizden..
İyi geceler..
Divan şairlerininden şiirinden bahsedilmiyor ki burda..Genel şiirden ve şairden bahsediliyor…hem sonra Lara hanımın edebiyat, şiir..ve şair anlayışında sanırım (–algım o ki) öyle- hiç mi hiç bir avukata ihyityacı yok herhalde!..
Eger sizin bana..yorumumdan yana, anlamadığınız ya da farklı düşündüğünüz bir nokta varsa..büyülmeden..küçülmeden..samimi sorun ..samimi yanıt vereyim..
Benim burda ki konumum divan Şiiri.. şairi..edebiyatı falan değil..nerdeyse yatma zamanı..
TÜM YORUMLAR (84)