İmge Şiiri - İncilay Yılmazyurt

İncilay Yılmazyurt
70

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

İmge

.................................arz bedene cazib
.....................................sermed hayale

ı.

tevessüdeymiş
her biri
yıldız olsun harflerin

........y...a...y...ı...l...ı...y...o...r...m...u...ş
y.....a..... y....ı.... l.....ı....y.....o....r....m....u....ş

zahir
ıramakta birbirinden cisimler
acaba ne hızla
genişliyormuş mu evren
ama nereye kadar

her solukta soluksuzluğa mecbur sorular

ıı.

iki bin üç / soğuk kasım / divanda gece

ben demedim –
o an hiç sormadım –
düşünmedim – düştü o

“samanyolunun ekvatoral mevsimi”

ııı.

ah bin şikâr
sırat köprüsünden mi
yok düştüm rahmine annemin
kırk kulaçta vurgun
yahut dalında pıtrayan tomurcuk
ya gecikmiş doyumun hazzı
ya çarmıhta ıstırap

ıv.

asitanda
girift her hâl
evvele ahir
ziyaya tar
cebre iradi

eşik hiçbir yer
çünkü o bağ

bîrûnu bâtına
mîlâdı mevte
ademi kevne
vasleden

v.

ve soldukça hayretle korku
ilk gönülden övgü deliliğe
vecd ile

vı.

o ses
desem ki iç sesim
ne dişildi ne eril

ey türlerüstü
ey kutsal us
sendendir esin
sana dönerim
şükranla sermest

vıı.

lakin âlim miyim
kuram edip
formül dökeyim
ressam mıyım
boya karıp beze

hem diyorlar ki
– yok et
............................soruyorum
............................– nasıl
– boz
............................– ne için
– kör ol imgeye
duyma söyleme
............................– şair hiç eşikte
............................bulundun mu

[aklın kulağına üflenen
hayırdan şerden kabulüm
akl-ı külden/parçalı-benden
kabulüm sahih veya sehiv]

vııı.

tümdense parça
yahut ben meczupsam
yok mu rahim
işte moment işte âdet
ve bu yeknesak hüzn
çifti olmayan nebat hani
ne ki var âlemde birbirine emsal

ıx.

'samanyolunun ekvatoral mevsimi'

tes/h/iri bâhir logos
çıkmıyor hiç
doldurduğu boşluğundan aklımın
big bang’le yeni baştan
kurup kurguluyorum -bir topaç gibi
boşandırıp ipinden-
döndürüyorum zerreden
arza tüm cisimleri

dön dön dönelim
hem kendimize hem cazibeye
dönelim hem cazibe-i âliye
sim ile çizip mahrekleri

x.

kuzgun âleme bir oyun ki gümüşten
.......sabırdan hem de aşktan
............akıyor büyük sahra
......................b.i.l
.........................l
........................u
.........................r
.....................d.a.n
.............kesişen kümeler
........ve mevsimler kompleksi
bir karmaşa ki tenasüb-ü zer silsilesi

xı.

öyleyse
kaç kez tufan kaç kez medeniyet
kaç hazret dirimi toplayan gemilere

kendi oylumunca mı
her cismin çevrimi
kendine ve cazibelere dönen

bir güç tutuyorsa onları
bir arada ve aynı uzamda
şekli nasıldır
sathı müstevidir diyenler
armuda benzetenler var

galaksiler dağılmaz devasa
birlikse yakınlaşıp ırayan
o “tanrı noktacığı”na
küreler küre evren içre mi
ve muhayyel midir ilkin
kuramları acunun

xıı.

batlamyus eksi
kopernik artı mı almış
ilk uzak gören galilei
ilk izafi gören einstein mı

ve hawking mi ilk düşünen
black hole’leri
öbür uçları aydınlıktır
diyenler var

(Kasım 2005-Mayıs 2006, İstanbul)

İncilay Yılmazyurt
Kayıt Tarihi : 28.9.2006 11:09:00
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ahmet Kırmızı
    Ahmet Kırmızı


    buralarda zor bulunan bir eser
    şiir yorumlar kadar yormadı.

    ben tekrar gelmeliyim o yüzden not alıp gittim.

    Cevap Yaz
  • Mehmet Binboğa
    Mehmet Binboğa

    Bu şiir son yıllarda yayımlanmış üstün şiirlerden biri.Belki de tek kusuru, gereğinden fazla Arapça sözcük kullanılmış olması.Gerçi dini jargon böyle...Siz istediğiniz kadar arı duru Türkçeden söz edin tasavvuf ehli bir şekilde Arapça sözcüklerin mistik büyüsüne kapılıyor.Zaten baştan beri tartışmaların sebebi de bu sözcüklerin çağrışım katmanlarını anlayamamak değil mi? Şair anlaşılır Türkçeyle yazsa neyi tartışacaksınız? Dil şairin seçimi,bunu beğenip beğenmemek sizin uhdenizde; lakin buradaki laik okur gönülsüzlüğünün sebebi sadece sözcükleri anlayamamaktan kaynaklanmıyor.O sözcüklerin yaşadığı manevi iklime olan yabancılığın da büyük etkisi var.Muhafazakar okura hiç de yabancı olmayan sözcükler bunlar; en azından bir cuma hutbesinde kulağına çalınmış kelamlar; dolayısıyla bu mesele sadece Fener-Gs taraftarlığı gibi tarafların birbirine gıcık olmalarıyla açıklanamaz.Yani bir kısmı anlıyor mevzuyu.Beri tarafta şiirle çok cebelleşen ustalar da anlıyor; nitekim kimi usta şairler günün şairine saygısını sundu.

    Şair,muhtemelen edebiyat ya da ilahiyat tedrisinden geçmiş olmalı; zira Osmanlıcaya bu denli hükmetmesi başka türlü izah edilemez.
    Fuzulî'nin 'İlimsiz şiir temelsiz duvara benzer.' retoriğine bağlı bir şair İncilay Hanımefendi ki şiiri kurarken salt edebiyatın olanaklarından faydalanmakla kalmıyor; dini ilimlerden,felsefeden,kozmogoniden,fizikten,kimyadan,hatta biyolojiden de yararlanıyor.Böylece kurguladığı birçok gerçek simge kendiliğinden 'hüsn-i talil'e (güzel nedene bağlama) dönüşüyor.Bu anlam ve söz sanatları da şiirdeki anlam katmanlarına çimento oluyor.Birçok özgün söylemi ilk kez duyduğumu itiraf etmeliyim.Kısacası bu şiir usta işi bir şiir.Böylesi bir güzellik karşısında gün boyu şaşkınlık yaşayan birçok vatandaş şiire olan ilgisini saldırarak da olsa gösterdi.Yani kimse tegafül göstermedi ey şair,sizi kutluyoruz efendim.Daha nice güzellikler sunmanız dileklerimle esen kalın.

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin

    Kendimi hiç bir zaman aydınım diye lense etmedim..Siz beni aydın bilirmişsiniz…Aydın olma yolunda gittiğimi bilirim..Ve sizin yakanızda da bunda yanılmıyorum demek ki…

    Ancak samimi olmak gerekirse o yanıttan ben de pek hoşnut değilim.. Ancak o yanıta neden çıkışlı yoruma tek kelime dememeniz daha da şaşılası değil mi!

    Kendisi ile farklı görüşte olduğum alğısına vardığım şiir ve şairliğine saygı duyup kendime eşit düzeyde görduğüm ve ama nihayetinde iletişimlerde benden bir küçüğüm bir başkasına soruma, onu rahtsız etmeyin siz de rahatsız olmayın, diye çıkışlı bilgeçlik iması verir atışta bulunursa…Evet ona hiç bir şey dememek..ya da dediğini sinye çekmek..ya da özür dilemek ya da hiç görmemiş olup es geçmek..Evet bunlar mı AYDIN olan kişi sizin nazarınızda!

    Öyleyse öyle olsun..bakın iyi geceler demiştim..bunu samimiyetimle tekraladım..yarın iş/ güç var.. erken kalkacağım..

    Saygıyla..

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin

    Yani rica ederim… Şiiri anlamadan, hatta görmeden ve duymadan..daha da ileri gideren hatta şiiri hissetmeden bunlar nasıl olur! Yani.., neredeyse armut tadı hissederek elma yemiş olmayı ve elmanın hazımla tadı armutta var demeye benziyor..

    Ya hani bizim varlık olarak en belirgin özelliğimiz düşünme ve düşündüğünü bilme..hissettme ve hissettiğini bilme idi!.. Ne yapalım şimdi bunları çöpe mi atalım!
    Yani şimdi sizin bu anlayışı genel psikolijk kavramın neresine koyacağız..!

    Neyse..malesef bu hoş tartışma biraz geç başladı! Siz iyi bir düşünün belki bir yürek içeriğinde matık boyutunu yakalarsınız..Artık duyarım sizden..
    İyi geceler..

    Cevap Yaz
  • Nadir Sayin
    Nadir Sayin

    Endişem o ki siz konuyu anlayamadınız sanırım….(sizin ayarınızda gidecek olsam ..-'şaire hanımı ve kendinizi yormayın'.. mış-…ukalalıkta düzeyinize inip biraz büyüyün de gelin diyeceğim..dememiş kabul edin!)

    Divan şairlerininden şiirinden bahsedilmiyor ki burda..Genel şiirden ve şairden bahsediliyor…hem sonra Lara hanımın edebiyat, şiir..ve şair anlayışında sanırım (–algım o ki) öyle- hiç mi hiç bir avukata ihyityacı yok herhalde!..

    Eger sizin bana..yorumumdan yana, anlamadığınız ya da farklı düşündüğünüz bir nokta varsa..büyülmeden..küçülmeden..samimi sorun ..samimi yanıt vereyim..
    Benim burda ki konumum divan Şiiri.. şairi..edebiyatı falan değil..nerdeyse yatma zamanı..

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (84)

İncilay Yılmazyurt