Senden sonra dünya şikâyetçidir yörüngesinden
Bilirim mahrem gözlerinde baharlar vardı
Hâlâ ellerimdeki soğuk dağların ardı
Sensiz ne sazda ne de sözde can kaldı
Maziye boyun büküp ağlama nazlı canan
O acılar kalbinden sel olup akıp gitsin
Kırmızı gül kokusu her gün bağrında yanan
Kadir kıymet bilmeyen arkandan bakıp gitsin
Hayalinle yaşardım bütün zamana inat
Fermanını bilseydi diz çökerdi kâinat
Istersen her solukta yanan yüreği kanat
Gönlüme düşen gölgen gün geçtikçe büyüyor
Sevda çınarımın gönül defteri
Ne yazsam söylesem aciz kalıyor
En kızıl güllerin o mahur teri
Senin gül teninde düşe dalıyor
Yine gönlüm bu akşam nazlı cananı andı
Geçmişteki o mesut günlerden biri sandı
Bülbül güle her zaman gönlü yaralı candı
Yine gönlüm bu akşam nazlı cananı andı
Vuslata hüzün kaldı geçen günler mi bilir
Seherin beşiğinde sallanır zaman şimdi
Bir çınar gölgesinde sessiz selamın gelir
Alevimde yanan aşk közümde duman şimdi
Rüzgârında yapraktım savurdun çığlıklara
Oltanda yemdim zaten yedirdin balıklara
Efsununu çözemez yedi cihan gelse de
Âlim aklın şaşırır dört kitabı bilse de
Giydim aşk hırkasını çıktım sevda yoluna
Bana güldü el âlem şaştım sağım soluma
Kendim kelepçe vurdum hem de iki koluma
Vurgundum biliyorsun o nur yüze o kaşa
Bir tütsüdür zamanda saklanan sevdam benim
Kör bıçaklar neylesin kendimle kavgam benim
Görülmez yolcuyum ben her daim seferdeyim
Sâki sanır mey sundum içtiğim devam benim
Gökdelenler öperken bulutların karnından
Umutla beklerken ben habersizdin yarından
Gününü gün ederken kısa günün kârından
Kopardın tenden canı savurdun yâd ellere
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!