Taşın üzerine oturup
Sırtımı duvarına dayadım, köy meydanın
Hafif sıcağımsıydı uzaktan gülen güneş
Başımı yukarı kaldırıp, gözlerimi kapadım
İlkbahardan, yaza bir köprü kurdum
Kızgın güneşin altında, çapa vurup, harman sürdüm.
Tam yazın hayalini kuruyordum ki,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.