İmam-ı azam
Sabit’in oğlu Numân İmam Ebu Hanife
Hicri seksen senesinde doğduğu şehir Küfe
Müslümanlar Irak ile İran’ı fethetmişti
Dedesi Müslüman olup Küfe'ye yerleşmişti
Oğlu Sabit görüşmüştü Hazreti Ali ile
Nice sahabe-i Kiram tanımıştı haliyle
Hazreti Ömer devrinde büyük fetihler oldu
Basra şehri Küfe şehri o zamanlar kuruldu
Binlerce Ashabı Kiram oralarda kalmıştı
Nice tabiin onlardan okumuş, ders almıştı
Fasih Arapça bilenler Küfede yerleşmişti
Hazreti Ömer onları seçip de göndermişti
Hoca olarak gönderdi Abdullah bin Mesut'u
Kur'an, fıkıh derslerini uzun zaman okuttu
Sayesinde Küfe şehri ilim şehri olmuştur
Kur'an ilmi Fıkıh, tefsir, Hadislerle dolmuştur
Emirül mü'minin ona bir çok yardımcı verdi
Onlar seçkin Sahabiydi ona yardım ederdi
Sa’d bin Ebi Vakkas ile Hüzeyfe İbnül Yeman
Ebu Musa Eş’ariyla Bir de Farisi Selman
Daha nice sahabiler Küfe'de hizmet verdi
Hazreti Ali orayı bunun için severdi
“Allah, bu İbni Mesut’a rahmet etsin söyledi
Talebelerini şehrin kandilleri eyledi”
İşte mezhep kurucusu İmam Ebu Hanife
Böyle bir yerde yetişti gerek gördük tarife
Küfe de doğup büyüdü, Küfe öyle bir yerdi
Gençliğinde sapıklarla münazara ederdi
Her din ve mezhepten insan orada yaşıyordu
Aklı ile fikri ile genç iken savaşıyordu
İtikadı bozuk olan Şii ve hariciler
Mutezile mezhebinden daha neci neciler
Her girdiği tartışmayı başarıyla kazandı
Aklı ile sapıkların oyununu bozandı
Onun bir cevher olduğu Küfede öğrenildi
Onu teşvik ederekten ilim öğren denildi
Bir gün pazara giderken Şabi'yi görmüş idi
Şabi, İmam-ı Azamın ilmini sormuş idi
Ona cevaben söyledi pazarda çalışırım
Ticaretle uğraşırken bazen de alışırım
Şabi ona söylemiş ki artık uğraş ilimle
Sen akıllı bir insansın, görüş her bir alimle
Şabi’nin sözleri ona hemen tesir etmişti
Pazar işini bırakıp ilme doğru gitmişti
Hammad bin Ebi Süleyman ona muallim oldu
On sekiz yıl onda kaldı göğsü ilimle doldu
İbrahim en-Nehaiden Alkame yolu ile
İbni Mesuttan Ali’ye, Ömer ekolü ile
Medresesi zengin idi malzeme bakımından
Bu da meydana gelmişti sahabe akımından
Ebu Hanife Küfede önce Kuran hıfzetti
Sonra sarf, nahiv, şiirle edebiyat öğrendi
Önde gelen alimlerden Hadisleri dinledi
Ezberledi, tevil etti her birini anladı
Fıkıh meselelerini teker teker öğrendi
Bütün ilim sahipleri zekasını beğendi
Doğuştan mantık ve zeka, hafızası güçlüydü
Çalışkandı, müçtehitti, alimdi, bilinçliydi
Hocasının vefatında kendi kırk yaşındaydı
Onun yerini doldurdu, kürsüsü başındaydı
Onun ders verme usulü farklı idi herkesten
Müzakere oluşurdu verdiği her bir dersten
Demezdi ki dersiniz bu, alın ezberleyiniz
“Alın gidin inceleyin, fikrinizi deyiniz”
Halka açık ders de verdi bu da başka bir yoldu
Vermiş olduğu her fetva sonradan örnek oldu
İstişare önemliydi, sözüm sözdür demezdi
Her konuyu tartışırdı hemen fetva vermezdi
Her konuyu incelerdi fikrini söyler idi
Talebelerine vererek inceleyin der idi
İncelenen her mesele kendine gelir idi
Görüşünü açıklardı fetvayı verir idi
Bu ilim halkalarında tüm İslam hükümleri
Her konu ele alındı bütün meseleleri
İbâdât ve muâmelât, ukubat incelendi
Her konu tasnif edildi her biri güncellendi
Eş-Şeybani yazmış idi Zahiru’r-Rivaye yi
Küçük yaşta başlamıştı ilim talep etmeyi
İmam Ebu Hanife’den küçük yaşta ders aldı
Derslerini ilerletmek Ebu Yusuf’a kaldı
İmam Ebu Hanife’nin çoktu talebeleri
Hepsi birer üstad idi alim idi her biri
İmamı Azama göre otuz altı neferdir
En alimi Ebu Yusuf diğeri de Züferdir
Zâhiru'r-Rivâye altı kitabı teşkil eder
Bu kitapları burada sayalım birer birer
' el-Asl (veya el-Mebsût tür) 'birincisi ettik bir
'el-Câmiu's-Sağîr', ile ve ' el-Câmiu'l-Kebîr'
Bir de ' es-Siyeru's-Sağîr', ve 'es-siyeru'l-Kebîr'
Beşini anlatmış olduk elimizde kaldı bir
Altıncısı 'ez-Ziyâdât' altı kitap tas tamam
Bu kitaplarda toplanmış ne demişse üç imam
Ebû Hanife dir eköl Zâhiru'r-Rivaye'tin
Ebu Yusufun görüşü ve imamı Ahmet’in
Ebu hanifenin daha kitabı var vesselam
Bunların da konuları akaid ile kelam
el-Fıkhu'l-Ekber, kitabı ve Kitâbü'r-Risâle
Kitâbü'l-Âlim ve'l-Müteallim daha var hele
El haşiyye kitabıyla Ma'rifetü'l-Mezâhib,
el-Kasidetü'n-Nu'mâniyye var daha ey sahip
el-Müsnedü'l-İmam Ebî Hanife kitabını
Okuyanlar tanıyorlar uslub ve hitabını
İmam Ebû Yûsuf ile bir de İmam Muhammed
Mezhebin teşekkülünde gösterdiler çok himmet
Hârun er-Reşîd ahdinde kâdıu'l-kudât oldu
Ebu Yusuf bu mezhebin icra yolunu buldu
Eğer kadı olmasaydı bunlar mümkün olmazdı
Devlet hukukuna dair Kitabü'l-Harâc yazdı
Mezhebi devlet ricali beyninde de yayıldı
Bu imamın sayesinde yayıldı ve sayıldı
Hanefi mezhebinin şu özellikleri vardı
Ebu Hanife’nin ne çok güzellikleri vardı
Derdi içtihat ederken Kur'an’a göz atarım
Eğer orda bulamazsam sünnetlere bakarım
Sonra Ashab-ı Kiramın sözlerinde ararım
Orada da bulamazsam kendim kafa yorarım
Kitap, sünnet, icma kıyas mezhebimiz böyledir
Bunlar arandıktan sonra içtihatla reyledir
Fıkhımız leh ve aleyhte olanı tanımaktır
Kitap, sünnet, icma, kıyas birisine uymaktır
Kur'an’da çözüm yok ise sünnete başvurulur
Kullanılan her hadisin ananesi sorulur
Meşhur hadis, Mütevâtir dışında kalanları
Haber-i vâhid ve mürsel bu gibi olanları
Tetkike tabi olurdu özel incelenirdi
En ufak bir tereddütte anında ellenirdi
Her anane güzel olup sünnet olmayabilir
Başka hükmü kıyas edip onu almayabilir
Ravileri incelerdi her hali her yönünü
Sahih hadis olsa bile hemen almazdı onu
Eğer ravi amel etmez sadece söyler ise
Onunla amel etmezdi, hoşa da gider ise
Onu anlatmak gayemiz mezhebi başka konu
İmam-ı Azam olarak herkes tanıyor onu
İsmi, Nûmân bin Sâbit bin Zûtâ diye bilinir
Ebû Hanîfe künyesi en çok böyle anılır
İmam-ı Azam lakabı bununla meşhur oldu
Hicri seksen de doğmuştur yüz ellisinde öldü
Mezarı Bağdât'ta olup bir ziyaret yeridir
Eserleri bakılmalı, kim demiş makberidir
Şair Mikdat Bal
Mikdat Bal
Kayıt Tarihi : 9.3.2005 05:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)