İma Şiiri - Halit Mehdigil

............Geçen gün bir televizyon programında Cem Özer bir söz söyledi:'Kadın üşüyorum,der ama, erkek anlamaz:getirir paltosunu atar kadının üzerine,oysa kadın bana sarıl:sarılmanı istiyorum,anlamında söylüyor-dur.'
............İşte kadın erkek ilişkilerinin tam da bam telinin belki de 'Bam'noktası.
ima,ima,ima...Kadın erkek ilişkilerinin çetrefili.Ailelerin yıkılması ya da huzursuzluğu.Kadındaki bu 'İma'nın kökenlerine,tarihçesine inilmelidir.Kadını yok sayan toplum psikolojisinin bilinçaltına bir yolculuk yapalım.Türk toplumunun İslamiyeti kabul etmeden önceki kadınına bir göz atalım.Cesur,
hür 'İma'sız kadınına.Ne oldu da kadınımız 'İma'cı oldu.Ülke yönetimine katılan kadınımıza ne oldu? Bu kadar müslüman ve Türk büyükleri,yazarları arasında hani kadınlar? Siz Hz.Mevlana'nın yanında bir kadın duydunuz mu? Ya Bektaşi'nin? Hiç birinde bir kadın yazar,mürit,şeyh gördünüz mü? Duydunuz mu? Ben duymadım.Anadolu'da erkekle kadın yanyana yürümezler.
Erkek önde, kadın arkada yürür.Şimdi, bu kadın arkaya atılmışlığın ezikliği içinde şoförün erkek olduğu bir dünyada gidilecek yerin erkek tarafından tayin edildiği bir dünyada kadın 'İma'cı olur mu olmaz mı? Kadına gidilecek yöne ve yere ben karar veririm.Sen yoksun, varsın ama yoksun vücut dili anlatımı yok mudur?
............Türk erkeği ve Türk kadını bir türlü anlaşamaz,neden? Erkek biraz harbici ve istediklerini açıkça söyleyen,şımartılan, çekinmeyen yetiştirilir, kız
'Ağır! 'yetiştirilir. Askerde bir söylem vardı:Asker yemez,asker içmez,asker üşümez,asker hastalanmaz,asker uyumaz,asker...Ve işte Türk kızının hali.Kız konuşmaz,kız kahkahayla gülmez,kız koşmaz,kız zıplamaz,kız...
............Şimdi anımsıyorum kız çocukları sebepsiz yere küser ve ağlarlardı.'Kızlar duygusaldır'adını koyarlardı...Meğer kız ağlayarak bir şeyler istermiş de bir türlü kimse anlamazmış.Ne acı! Şöyle kızlarımız da harbici açık ve net olsalar; cesur ve özgürce ne istediklerini söyleseler,evlendiklerinde de erkeklerine karşı hür ve cesur olsalar bir de hür ve cesur çocuk yetiştirseler.Bu toplumu hiç bir toplum tutamazdı.Çok duymuşumdur:'Kadın muammadır,kadını kimse çözemez.' Sen toplum içinde kadını arkadan yürütürsen,kadına söz söyleme hakkını vermezsen oda muamma olur.Ve sonra kadının formatında yetişmeyen erkek,kadınını anlayamaz.Cebir probleminden çok zor olur kadın.Çöz çözebilirsen.Peki mutlu eşler var mı,bu toplumda? Çok az.Eğer iki eş de açık ve net korkusuzca iletişimde bulunuyorlarsa o evlilikler daha mutlu.Belki de kaç kadın,kaç erkek eşini sevdiği halde ayrılmışlardır.Niçin? Açık,dürüst,korkusuz,mert bir iletişimin olmamasından...Hani bazan 'Erkekçe söyle'derler.Çevirelim,ne demek? Yani kadınca söyleme.Bu kadınlara büyük bir hakaret.'Erkekçe söyle! 'Kadınca söylese dürüstlük ve mertlik,erdem olmayacak, öyle mi?
............Bu toplumda artık bilimsel toplum mühendisliği ve üstün özellikli insan
mühendisliği kurulmalıdır.Hiç kimse ahkam kesip de kendi düşüncesindeki insan profilini çizmesin.Görüyoruz işte mevcut insan profilini.Söyleyin mutlu mu bu toplum, mutlu mu? Belki çocuklarımız ima ile ihtiyaç ve isteklerini söyleyebilirler,ya kadınlarımız,onlar çocuk mu?

Delta S X
14.01.2007