(Şubat–2005)
Sen benim gözlerim
Seven kalbimsin
Dilimde türkü elimde sazım
Bestesi unutulmuş şarkım
İçimdeki zindanın
Kelepçesiydin
Çözdün ellerimi
Gözlerimi özgürlüğe kavuşturdun beni
Her volta da geri giden ayaklarım
Gönül hapishanemde şimdi koşar adım
(Haziran–2004)
O,
Yaşamdan kopup düşen yaz günleri
Denize küskün gözlerim
Şimdi yorgun sokaklarda
Yıkık İstanbul surlarında
SEVGİ
Tek kelime iki hece
Hep anlatmak istenen
Anlatılamayan
Anlatıldığını sandığında
Anlatamadığın
(2004-Ekim)
Ağaçlar veda ediyor toprağa
Kuşlar yorgun düştü kanat çırpmaktan
Yolları uzun gidiyorlar uzaklara
Ufukta kayboldu sülietleri
KALMADI
Kalmadı bende ne neşe ne çoşku
Sönmüş bir yanardağ gibi yüreğim
Unuttum o şen kahkahaları
Muhabbet masalarını
Enkaz altında kalmış
29AĞUSTOS2011
Denizin üstündeyim
Bir maket gemi oturağında
Sıra sıra masalar özenle serili örtüler
İskeleden yürüyerek geldim
Sessiz sakin güneşin batışını seyrediyorum
(Mayıs–2003)
Kuşatma altındayım
Yüreğim beynim gözlerim ellerim
Ayaklarım
Kuşatma altında
Sesim sözüm sevgim
Hüzünler sonsuz denizlerin
Hırcın dalgalarıdır
Sakin bir liman bulduğunda diner acılar
Öfkeler hırcınlıklar özlemler
Hep kıyıya ulaşmak içindir
Şimdi hoşça kalın diyorum
Yaşamak bir ödüldür insana
Hayat kendi kurallarıyla gelir
Ve bir bilinirlikten bir bilinmeze
Götürür bizi
Çırpınır dururuz aş için ekmek için
Yıkarız gönülleri küçük çıkar için
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!