Hiç geçmediğim bomboş bir sokak
Eşlik ediyor yalnızlığa
Acemice çeviriyorum kafamı yukarılara
Dökük sıvalı, balkonları depo evler
Ama hiç birinde yok çamaşır asan anneler
Yoldan geçen birini hissettiğinde başını indirip aşağı bakan
Sessiz bir sokak
Kaldırım kenarlarında birikmiş toprak
Israrla üzerinde yürüyen ayak
Çıkarıyor;
Ezilmiş toprağın yumuşayan sesini
Alevler söndü köz oldu yüreğimde
Közler küle dönüyor istemeye istemeye
Sönsede ateşin sıkışmış yüreğimde
Elbette kalacaktır küllerin
Kıyısında köşesinde
Düşmanın kaçarken yakıp yıktığı şehirler gibi
Giderlen; ateşler içinde bıraktın beni
Bense akıttığım gözyaşlarıyla söndürmeye çalıştım
Her yanımı saran alevleri
Buz gibiydim oysa
Çökmeseydin üstüme güneş gibi,
Daha nice kalırdım böyle:
Buz gibi...
Ansızın karşılaşan gözlerimiz,
Sessiz bir anlaşmaya mı uyuyor?
Ki onlar değilmiydi?
Uykusuz gecelerce
Birbirini seyretmete doyamayan
Ne hayatlar vardı
Kulak misafiri olduğum,
Kurumuş dudaklarından belli olurdu
Yaşamaya susamışlıkları..
Alkolü temizlesin diye yaralara dökerler
Bende içiyoum inadına
Kalbimdekileri de temizlesin diye
Hayat, insanlar belli bir yaşa gelince
Toplar hepsini kocaman bir alanda
Ve bağırarak sorar:
Haydi, varsa bulabilen bulsun anlamımı?
Bu sesi ön saftakiler rahatlıkla duyar.
Simsiyah gecede
Gökyüzünde parlayan iki yıldızın altında
Bembeyaz yüzündeki iki siyah 'benin' aydınlığındandı,
Yüzünün temizliği
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!