umut harflerini çizdim bu eylül yağmurunda.
sonbahar yaprağını izlerken düşümde,
alıp getirdi seni bana.
oysa, ben hep bir ilkbahar sessizliğinde
gelmek isterdim,
yağmur değmemiş yanaklarına
düşmek için.
cehennem suratlı bir gerçeği aşamadım işte! .
korkunç bir kasırgaya dönmüşse çaresizliğim,
unutmayacağım artık seni demektir,
düşüneceğim her kardeş sıcaklığında.
aklımda karanlıktan sökme kelimeler.
konuştukça zamana geçer.
konuştukça sessizliğe, aydınlığa geçer.
gecenin tuhaf bir ritmi vardır küçüğüm!
içimi benden, beni içimden eskiten.
sonra, sabahları baba gibi,
sonra kardeş gibi, sonra dersim gibi
beklersin...
beklersin de.....
beklenmezsin akşam üstü tren garlarında.
yabancı bir ülkede iltica kalırsın hayata.
iltica kalırsın koynundaki umutlara,
hayallere, özlemlere.
sonra yurtsuz olur sürülürsün hayata.
hiç beklemediğin bir anda, yurdunu sorar birileri.
oysa....
titrer ağzımda dilim, titrer aklımda sözüm.
utanırım tarihten kalan yenilgilere.
utanırım tarihten kalan sürgünlere.
anlayacağın küçüğüm,
hiç tahmin edilmeyen bir yurdun,
sürgünü kalıyorum hayata.
bütün levhalar gurbeti gösteriyor.
oklar yollar içinden,
kimseye değmeden boşaltıyor ruhunu,
ne varsa yolculuklara dair.
biriktikçe sözcükler, telefona dönüşüyor
gözlerimin değdiği her şey.
bir ses arıyorum, bir ses...
tanıdık bir ses.
halbuki olmuyor hiç biri.
soğuk bir ülkede yabancı kalıyorum kendime.
ve sokakta, su birikintilerinde,
beni çağıran fotoğrafa dönüşüyor suretin.
bir dalga olup savruluyorsun yüzüme.
bir yağmur yağıyor gidiyorsun birikintilerde.
hiç olmadık bir zamanda,
tekrar bir siren çalar garlarda,
tekrar bir levha belirir gözümde.
bütün oklar gurbeti gösterir.
ne kadar kaçarsan kaç,
ne kadar uzaklaşırsan uzaklaş,
tek olacak bir şey vardır,
o da iltica kalmaktır hayata.
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 02:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!