Bir karınca düşün,
sel sularına set kuran.
Cehalet sularına set çekebilir mi,
sel önünde bir karınca gibi insan_?
Tarih nice karınca insanı gösterdi.
Bilim uğruna urganı alan boynuna.
Ülkeyi kurtaracak nice hazine gömüldü,
ülke uğruna toprağın koynuna.
Cehalet hep var olan bir ateşti,söndürelemedi.
Ve bir gün bir Hallac-ı Mansur geldi.
İlim dedi, irfan dedi idam edildi.
Bin basamaklı bir merdivenin,
dördüncü basamağına bir Barış yetişti.
Bin başlı bir cehalet ejderinin,
on dört kurşununu yedi.
Barış, Hallac-ı Mansur dedi
Hallac-ı Mansur 'ben öldüm' dedi.
Ve bilim pervaneydi.aşkın eteşinde eridi.
Bilim ölmedi, cehalet yaşıyordu.
Ben Barış'ım Barış!
Yoksul kentlerin varsılı Barış.
Acuze cehaletin iğfaline uğrayıp,
hırpani olan ilmin albenili çocuğu Barış.
Ben çiçeklerden en çok papatyayı,
renlerden beyazı,insanların her ırkını
ve kavgalardan barışı seven Barış!
Kaderim Habil'in, Kabil'im kim_?
Alimim ölürken, cahilim kim_?
Cahilim yaşarken, kalemim kim_?
Ben öldüm.
KARINCAM kim, PERVANEM kim_?
Kayıt Tarihi : 21.7.2006 16:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
büyümüş serpilmişler aşka aşık şiirler...
güzel şiir için teşekkürler....
TÜM YORUMLAR (1)