İlmi Hadis Şiiri - Teoman Özgün

Teoman Özgün
496

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

İlmi Hadis

Mevcut hadisler haktır,batıldır; gerçektir,yalandır.
Bâzısı,hükmü bozar,bazısı hükmü neshedilmiştir.
Umumî,hususi,manası apaçık olanı vardır,
Şüpheli olanı,tevile ihtiyaç duyulanı var.
Rivayet eden ezberlemiştir,doğru rivayet eder;
Unutmuş,vehme düşmüştür,yanlış rivayet eder.
Rasülullah zamanında bile yalan hadis uydurdular,
Bilerek,söylemediğimi söyledi diye isnad eden,
Benim adıma yalan söyleyen buyurdu,
Cehennemdeki yerini şimdiden hazırlasın.
Dört çeşit kişiden hadis gelir,beşincisi yoktur:
Münafıktır o adam,kendini mümin gösterir;
Müslümanların yaptıklarını yapar.
Günahından çekinmez,kaçınmaz,
Bilerek Rasulullâha yalan isnâd eder.
İnsanlar,onun münâfık yalancı olduğunu bilseler
Sözünü kabûl etmezler,gerçeğe almazlar.
Halk,Rasûlullahla,onu görmüş,ondan duymuştur;
Duyduğunu bellemiştir der,sözünü kabul eder.
Allah münafıkları,nasıllarsa öylece bildirmiş,
Ne haldelerse hallerini öylece anlatmıştır.
Peygamberden sonraya kalan münafıklar,
Dalalet imamlarına,yalanla,halkı ateşe çağıranlara
Yaklaşmışlar,onları kötü işlere yöneltmişler,
Onları buyruk sâhibi etmişler,
Onlarla beraber dünyâyı yiyip sömürmüşler.
İnsanlar,Allahın koruduğu kişilerden başka,
Buyruk sahipleriyle,dünyada beraberdirler.
İşte bu, o dört bölüğün biridir.
Adam ki,Rasûlullahtan bir söz,duymuştur;
Fakat gereği gibi belleyememiştir;
O sözde şüpheye,hatâya düşmüştür;
Ama bile-bile yalan söylememiştir.
Onları rivâyet eder,onunla amel de eder;
Ben der,Rasulullahtan duydum.
İnsanlar,onun rivâyetindeki yanlışı bilselerdi,
Sözünü kabul etmezlerdi;
Yanıldığını bilseydi,o haberi rivâyet etmezdi.
Üçüncü kişi; Resülullahın bir şey emrettiğini işitmiştir;
Fakat sonradan nehyetmiştir; o kişiyse bunu bilmez.
Yahut bir şeyden nehyettiğini duymuştur;
Oysa sonradan emretmiştir; ondan haberi yoktur.
Hükmü kaldıranı bellemiş,hükmü bozan bellememiştir.
Hükmünün kaldırıldığını bilseydi rivayet etmezdi.
Müslümanlar da,duydukları sözün hükmünün
Kaldırıldığını bilselerdi,o sözü terk ederlerdi.
Dördüncü; ne Allaha yalan isnad eder ne Rasulune.
Allahtan korkarak,Rasülullahın yalandan nefretini bilir,
Şüpheye düşmez,ne duyduysa duyduğu gibi bellemiştir;
Ne rivayet ederse duyduğunu rivayet etmektedir;
O söze ne bir şey katar, ne de ondan bir şey eksiltir.
Hükmü kaldıran sözü bilir, onunla amel eder;
Hükmü kaldıranı bilir,ondan kaçınır.
Hükmü özel ve geneli tanır,yerli yerine koyar.
Tevile muhtaç olanla açık olanı bilir,tanır.
Rasülullahın iki yönlü söz söylediği olmuştur:
Bir söz söylemiştir; bir/ şeye vakte mahsustur.
Bir söz söylemiştir; herkese ve her vakte aittir.
Rasülullahın o sözle neyi kastettiğini bilmeyen,
Anlamayan duyar, ona kastedildiğinden,
Söylediğinden apayrı bir mânâ verir.
Rasülullahın sahâbesinin hepsi,sormaz,öğrenmezdi;
Bu yüzden de çöl Arabının, bir garibin sormasını,
Cevabı duyup bellemelerini beklerler,bunu isterlerdi.
Bense böyle değildim; sorardım,sözünü bellerdim.
İnsanların aykırılığa düştükleri,rivayetlerinde
Ayrılığa uğradıkları şeylerin sebepleri bu yüzdendir.
Hamdolsun Allaha ki beni ölü olarak hastalandırarak,
Kötü işlerimle azaplandırmadan,helak etmeden,
Soyumu kesmeden,dinimden dönmeden,
Rabbimi inkâr etmeden,imanımdan kaçmadan,
Aklım alınmadan,önceki ümmetlerin
Azabıyla azaplandırmadan sabahı buldurdu bana.
Azad edilmemiş kul olarak,nefsime zulmederek sabahladım; Allahım,senin hüccetin var bana,sana karşı hüccetim yok.
Ancak bana verdiğini alabilirim;
Ancak beni koruduğundan korunabilirim.
Allahın,senin genişliğine yokluğuna düşmekten,
Hidayetinle yol yitirip azmaktan,
Kudretin varken horlanmaktan,
Emir seninken perişan olmaktan sana sığınırım.
Allahım,uzuvlarımdan birini almadan rûhumu al;
Bana verdiğin nimetlerden ilk alacağın nimet kıl.
Allahım,emrinden çıkmaktan,
Dininde fitneye uymaktan,
Senin katından gelen hidayeti bırakıp
Dileklerimize uymaktan sana sığınırız.

Teoman Özgün
Kayıt Tarihi : 4.7.2012 19:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Teoman Özgün