İLM-İ SİYASET
İlm-i siyaseti, siyasete giren çoğu insan bildiğini zannediyor. Siyasi bir partiden başkan ya da milletvekili aday adayı veya adayı olduğu zaman sanki ilm-i siyaseti yutmuş gibi görüyor kendisini. Ben de ne diyeyim helal olsun diyorum.
Dokuz yaşımda siyasetle tanıştım. On bir on iki yaşlarımda bu ülkede başbakanlık yapmış insanlarla aynı sofrada yemek yedim. On dört on beş yaşlarına gelince siyasetin talebe teşkilatlarının yönetimde görev aldım. Aynı yaşlarda bölgesel gazetelerde siyasi içerikli yazılar yazdım. Belediye Başkan aday adayı olduğumu falan da söylemiyorum. Yani kısacası siyaset hep ilgi alanım oldu ama ben halen siyaseti öğrenemedim. Gerçi siyaset insan ve para yönetme sanatı ise öğrendim ama öğrenemediğim alan işin kibir boyutu oldu hep. Siyasetçi kibirli olmaz diyeceksiniz ve doğrudur. Siyasetçiler kibirli olmaz ama kibirli insanlar maalesef siyasete giriyor ve hem kendileri kaybediyor, hem de seçime girdikleri siyasi partiye kaybettiriyorlar.
Siyasette kibir hep kaybetmiştir ve kaybeder. Siyasi partilerin kibirli insanlarla çalışması o siyasi hareketi olumsuz yönde etkiler. Gerçi kibirli insanlar geçici bir süre de olsa etkili ve yetkili olurlar yani kazanırlar. Kendileri kazanırken, ona makam ve mevki verenlere hep kaybettirirler.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta