_argın yalnızlık
ters kelepçeyle bağlı
düştüğü akıl çukurundan çıkamaz artık
İçerde sular yükseldiğinde, bir güvercinin kanat çırpmasıyla dalgalar oluştu; nisanda yanıtsız mektuplar gibi, hiç vazgeçmedi yeryüzünden ifrit.
yiten ve giden bütün şarkılar saz yangını serende dalgalanıyor
sürülerin başına geçmiş kör rüzgar suçluluk taşıyor
_nefesimi tutmalıyım
saklansam annem ağlar
gökyüzünden maviye kessem kanı toprağa veren kızacak
Tek başına yaşarım bende kendimi, keşfedilememiş son göl gibi sessizce uyurum; aşk yaşamdan vazgeçmek değilmiş derler, güneş gibi öldüğünde aydınlanır belki günlerim.
ramak kalır belki de bir us/a
belki de dünyaya katılan eksik bir kalır
_son ihbarımdır
ağır gökyüzünün kuş kayıtları da yanlış
üstümde kelepçe üstüne kelepçe
Anlatıp durdum derdimi yıllardır dilsiz albıza, çile çekip desenler işlenmiş bedenimle son tahlilde; kırık dişler gibi çürük ağaç gövdesinde büyüdü bunlar.
kestirmeden anlatayım
dağ kırıkları taşlar eksilen bedenleriyle zamanı vurduğunda
_bileğim kırıldı
ellerim su topladı
acile gittim dün gece
Sabaha kadar arka bahçeye börülce ektim, ancak bir yörük anası kurtarır beni; belki de kahrımı okşayan bu kadın olur, elden başka ne gelir kaya kibarlığında.
sabah ezanı ile yorgun ayrıldığımda bu kuyudan
barak olup ormanlarda gezeceğim
Enver Levent Batur
Kayıt Tarihi : 23.6.2017 07:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!