Teker teker yok ediniz bütün düşünceleri bütün aydınları evrenden
Yıkabilirsiniz bütün tiyatroları,şenlik yerlerini
Kurutabilirsiniz bütün pınarları.
Çöpe atınız geçmişi anımsatacak bütün fotoğrafları,taş plakları
Geldikleri diyarlara gönderiniz barışın güvercinlerini
Şu dağın eteğinden kaynayan göze alın terimizdir
Yüzyıllardır seherlerde serinleyerek kaynar
Dolunaylar düşer geceleri üstüne
Yıldız yıldız akar.
Avuç avuç yüzümüze serperek ferahlarız.
Bu kervanlar bizimdir
Bir sel gibi gelip gitmek de var yarları yıka yıka.
Şu salkımsöğütler yalandır
Köroğlu’nu,Zaloğlu Rüstem’i,Pir Sultan Abdal’ı
Ve Nazım’ı
Ve Can Yücel’i,Aziz Nesin’i…
Veysel’in sazına kulak verseydiniz eğer
Parça parça peşkeş çekmezdiniz Anadolu gibi kutsal bir beşiği
Üstümüzden gelip geçmekte olan bulutlara bakıyor musunuz
Hepsi de ağlamaklı.
Kendi gölgesini yakanlara tanık oldunuz mu hiç
Hangi çağla hangi bahçede küs durmaktadır bize
Gözlerimin önüne sırasını yitirmekten şaşkın dönenceler perde oluyor
Şurası güneşin doğduğu yön değil.Yolu düşmez oldu artık batıya akşam kızıllıklarının
Bu yeryüzünde kim cezalandırdı körebe oyunlarındaki çocukları
Türkülerimizde gizlenen kasırgalar ne der durur acaba
Ur kocaman otağını kurmaya durmuştur nefesimizde
Ey zulmeden gerçek
Boynumuza sıkı geçir yağlı urganı
Meydanlar salkım saçak bozgun dağda taşta kurt sürüleri
Yabanıl pusular nerede gizlidir ne bilelim
Dört yanımızda üniformasız koleralılar
Bundan böyle gece ateşlerinin üstüne tuz serpilmektedir
Topuklara sıkılan kurşunlar aynı marka mavzeri kavrayan katil ellerinden
Kim ıraklaştırır buralardan şimdi bizi
Adsız bırakılan çocuklarımızın yürekleri delik deşiktir
Kim açar bu mağaranın ağzını bizleri buyur etmek üzere Nesimi gibi
Kör kuyulardan süzdüğünüz kezaplarla yıkayınız bedenlerimizi
Ellerinizden kayıp gider çünkü zeytin sabunları
Say ki haramiyiz say ki düzenbazız say ki anasını arayan körpeleriz
Bu yaman dağlardan ihanetin düzlüklerine inmeyeceğiz
Milyonlarca kelle versek de
Bahar aşkına
Sevda aşkına
İnsanlık aşkına
Emek ve özgürlük adına korkmayacağız sinmeyeceğiz
Yasaklanmış cennet bahçelerinden biridir avazımızın kısıldığı yerler size bize
Dozu artırılmış zehirlerle doyurmaya çalışıyorlar gece gündüz halkın çocuklarını
Gel, deme zamanı çoktan gelip geçmiştir
Künyeleri okunmalı sonra da birer birer lanetlenmeli bu kadim kentin tüm süvarilerinin
Biliyorsunuz ki aynı notalarla yazılmıştır tüm ağıtlar ve türküler
Buram buram koktuğuna hatta bozgunlar içinde kol gezdiğine bakmayın bu aşkların
Munzur’dan gönderilen kükreyişli selamlar bizdendir bizden
Bir elmayı dişlemekle yari öpmek aynı şeydir kimileyin
Barut kokusundan ayrıksı değildir kimi kez Zöhre’nin Meryem ve Zeyno’nun,Aslı’nın kokusu
Ölüm dirim günlerinde yanaklardan süzülenler şebnem olagelmiştir yurtseverlerin
Günü geldiğinde süngülerden geçirilerek telef edilebilir ozanlar
Bazı dizelerin okunamayışı harflerin üzerini kaplayan kan örtülerindendir
Düğün alayına katışır gibi vuruşmalara koşanlar için nedendir sorusunu sormayınız sakın
Çünkü aşk muhalif olabilmeyi de emreder kimi olasılıklarda.
Enel hak yürekli hazır bekleyişlerimiz belki de bu yüzdendir
Mutlu olmak vazgeçebilmektir çoğu kez kör olası tiryakiliklerden
Ölüm payımıza düşse de düşmese de bekleyeceğiz buralarda
Vakti saati geldiğinde tüm barikatları ezip geçmek üzere…
üçmayısikibinondört
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 3.5.2014 14:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Vakti saati geldiğinde tüm barikatları ezip geçmek üzere…]
///
///
Şiirin son dizelerindeki vurgu, vardığımız son aşamanın dayanılmaz dürtülerini açıklamakla büyük bir gerçeğin altını kocaman, kalın çizgilerle çizerekı belirtmiş bulunuyor. Yozlaştırlan, bilinçsiz bırakılarak geçmişin karanlıklarına itilen, her geçen gün daha çok çatışmaya, bölüşmeye, ayrıştırılmaya sürüklenen toplumun yaşadığı toparklarda sinsice oynanan oyuna ve bu oyunu tezgahlayan yetersiz kısır beyinlere balyoz gibi indirilen dizeler okudum. Dost şair, sizi anlıyorum, yaşadığımız günleri anlıyorum, ülkemizin tüm dünyada göz kamaştıran mutlak değerinin bilincindeyim... Kim bizi hangi maceraya sürüklemek isterse istesin, Türk insanı mutlaka dayak isteyenlere bir kez daha hak ettikleri şekilde vuracak, isteyenlere hiç unutmayacakları dersi bir kez daha verecektir. Toplum olarak bize bilinçlenmek, aydınlanmak ve her zaman uyanaık durmakl gerekiyor. Sevgiler, başarılar. Yurtsever, insansever yüreğinize sağlık...++
Her daim kendisini en üstlerde gören birileri var! Dayatmacı birileri…
Şiirin izleri bir hayli büyüktü. Bir defada yorumlanmamalı bence. Şairi içtenlikle ve saygı ile kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (8)