Başın darda kaldığında
Elini her uzattığında
İçin bağrın yandığında
Kim var ki yanında
Sorgu sual etmeden
Aşk mı büyük,yoksa onu taşıyan kalbim mi?
Seven mi mutlu, yoksa sevilen mi?
Sevdiğini görünce,kalbi küt,küt atan mı?
Sevgilinin bakışında mavilikte kaybolan mı?
Yoksa aşk Ademle Havvadan beri gelen bir yalan mı?
Aşk insanın beynin de mi yoksa yüreğinde mi?
Bazen,gitsem mi,
Yoksa kalsam mı,
Gülsem mi,ağlasam mı
Bilemiyorum? ...
Minik kar tanelerine bakıp,
Hayal kuruyorum,
Bir kıvılcım düştü içme,
Büyüdü yavaş,yavaş
Doğduğun gün başladı,
Hayatımda ki telaş,
En harika şeydin,
Yaşam suda başladı dese de alim,
Ne acılar yaşattı bir karış toprak için zalim
Görmek için mucizeleri bakıp durma göklere,
Hergün yüzlercesi oluyor dikkat etsen bastığın yere
Binlerce yıldır ilham verdi şairlere
Aşık Veysel'i sadık yar etti kendine
Gecenin sessizliği,
Hiç bu kadar huzur vermemişti,
Hiç,
Bu kadar parlak olmamıştı yıldızlar,
Gecenin karanlığı,
O kadar da korkutmuyordu artık beni...
Ben ne baharlar yaşadım
Kış mevsiminde,
Ne fırtınalar gördüm
Yazın içinde,
Yeterince sevdim
sevildim mi bu gezegende?
Her gün, yeni bir umut,
Her gün, yeni bir sevinç
Her gün,yüreğim sevgi dolu,
Uyanırım sabaha,
Tüketirim, elimde, içimde ne varsa,
Saklamadan yarınlara,
Bir vadi istiyorum, her yeri yemyeşil,
Pırıl, pırıl dereleri olan,
O yemyeşil çimenlerin üstünde,
Çocukları, koşup oynayan,
Bir balık olmak istiyorum,
Tertemiz gölde arkadaşlarıyla yüzen
Mutlu başladı bin dokuz yüz seksen iki,
Sorsaydılar benim için günlerin en güzeli,
Düşünmezdim belli,
Beş haziran bin dokuz yüz seksen iki,
Ardından geldi öyle bir sene,
Mutluluğum döndü üçgene,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!