Seninle; kelebek kıpırtısı bu duyguyu paylaşmak için karşılaştık bu aşk yolunda.Kader karşılaştırdı ikimizi…Fedakarca sevelim birbirimizi diye.Hiç düşünmedik bu kadar zorlu bir yolda bir gün ayrılığın ve türlü oyunların bizi bulacağını…Sımsıkı sarılışlarımızın yerini ihanet dolu gecelerin alacağını düşünmedik.Yine bir gün düşünmediğimiz bir anda ansızın ayrıldık seninle…Bu ayrılığın sendeki sebebi; benim düşüncesizliğimdi.Bende ki sebebi ise; aşk’a kara gecelerinin gölgesinde düşürdüğün ihanetin ve yalanlarındı…
Ağır olan sebep hangisiydi?
Kim daha ağır bedel ödüyordu? ..Hayat karar verdi ikimizin adına.Ve bir gün öyle bir gittin ki yine hiç arkana bakmadan,yüzündeki tebessümü vermeden…Bu sefer çok farklıydı bu gidiş, geriye dönülmemek üzere,kalbimi ayağının altına alarak,tüm yaşananları hafife alarak gittin… Geride kalan ben oldum; yıllardır olduğu gibi,kalp atışlarım duyulmaz oldu ve ‘biz’ yoktuk artık sadece koca bir ‘ben’ vardı bu gidişte…Gidişinle güvenim,inancım ve aşkımda gitti.O günden sonra adını kimselere anmadım,konunun aşk’a geldiği her yerde sustum.Aradan uzun zaman geçti,bir gün ummadığım anda,beklemediğim birinden ismini duydum,bize ait yaşanmışlıkları duydum.Şaşırdım,kalbim acıdı ve gözlerim doldu ama hepsini inkar ettim.Diyemedim seni unutamadığımı,her gün senin için içtiğimi ve bir sigara fazla yaktığımı diyemedim.Seni hala sevdiğimi diyemedim işte…
Ölü bedenler taşıyoruz sen ve ben...
Ne ben olmadan senin kalbin zevk alır bu hayattan,ne de benim kalbim...
Sadece ayrı yerlerde ayrı akşamlar yaşıyoruz,
Dostun olamıyorum,arkadaşında olamıyorum.Neyinim senin hayatında?
Ne işim var en zor anında yanında? bilmiyorum.Buruşturup bir kenara attığın kağıt parçası mıyım? Yoksa değer verip, o değeri göstermediğin kıymetli biri miyim dünyanda? Ne sevmelerin belli ne de sövmelerin.
Bir bakıyorum o kadar çok seviyoruz gibi birbirimizi,bir bakıyorum kanlı iki düşman gibiyiz.
Sevgim şaşırdı,düşüncelerim şaşırdı bu kararsızlıkta.Söylediğin yada yaptığın şeyler diğerinin yerini tutmuyor,inanamıyorum dediklerine.Söylediğin o güzel sözleri ya unutuyorsun yada hatırlamıyorsun.Bana da inanmıyorsun.Hayatındaki yanlışlarının bedelini sanki hep bana ödetiyorsun.Sana yapılan bütün yanlışları benimde sana yaptığımı yada yapacağımı düşünüp,içimde söyleyeceğim ve yapacağım bütün güzellikleri yok ediyorsun.Yani sana diyeceklerimden tutta,seninle yaşayacağım güzel anlara kadar hepsini mahvediyorsun.Bir kez yüzümüz beraber gülse,o günün akşamına küçücük bahanelerden kalbimi kırıyorsun.Ben,senden beklemiyorum artık hayatında değerli olmayı,ama senin kafandakiler ne onları da anlamıyorum.
Gülün dikeni eline battığında canın acıyor ve sende bundan nefret ediyorsun ya,ben bu diken kadar bile bir duygu yaratamadım senin içinde,en azından nefret bari etseydin benden.Ne yazık ki hayatında nefret bile ettiğin biri değilim.Ne olur bu kadar yerden yere vurma beni.
Bir kerecik değer verip, inanmayı denesen çok şey mi istemiş olurum senden? Yapmacık olmasa yaptığın her şey,ne güzel olur.Bana hiçbir şey yapmak zorunda değilsin.Dedim ya çünkü; ben hiçbir şey beklemiyorum senden.Karşılık bekleyerek de bir şey yapmıyorum.
Bugün cenazem kalktı yüreğimden.
Yine de normal bir insan gibi yaşamaya çalışıyorum.
Ağlamamak için kendimi işe veriyor,deli gibi çalışıyorum.
.
Bazen bu hayatta sevdiklerinin üzülmesine engel olamıyor insan,
Bugün yine eskilerden birkaç fotoğrafa baktım ve yine sen geldin aklıma…
Senin için paylaştım bu şarkıyı ama senin haberin yoktu..
Halen daha senden kalan sevgi var bende ve halen daha içimin ince sızılı yarasısın..
Ellerinin,saçlarıma değdiği o gün düşürdün, yüreğime seni.
Daha önce hiç sana bu düşünceleri beslememiştim ki ben,
O gün farkettirdin kendini bana,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!