İlk Buluş
Akşam karla birlikte geldi.
Karanlık doğudan inmekte, kar batıdan yağmaktaydı. Cansız kış güneşinin bitkin ışıklarının yerini karanlıklara bırakmasıyla ilçenin kar altında kalması bir olmuştu. Ağaçlar, damlar, sokaklar yine beyaz örtüler altında çığlıklarını içlerine gömmüşlerdi. Kapılar, pencereler yine acımasızca kapanmış, karanlık ve akşam yine dışarıda kalmıştı. Daracık pencerelerin ötesinden-berisinden dışarı çıkmaya çalışan sıcacık ışıklar beyaz örtülerin üstünü yine sarıya, kızıla boyamaktaydı. Yapraklarını bir sonbahar kazasında yitirmiş olan çırılçıplak ağaçların beyaza bürünmüş dallarında, yine Hicaz makamından Davudi ezan sesleri vardı. Sesler, uçuşan bembeyaz tüyler arasından kayarak, ıslanarak, üşüyerek karanlıklara doğru yükselmekteydi.
- Hilav geldi, pilav geldiii… Patlamış mısııır…
- Anaaa, pilav gelmiiiş…
- Bizim pilavımız var, yavrum. Beyba ‘n gelsin, yiyeceğiz.
- Beyba ‘m ne zaman gelecek?
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta