İlkler-16 (Hikmet Genç 'in İlkleri - 5) ...

İsmet Barlıoğlu
1529

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

İlk Kazanç
Hikmet Genç, ikide bir sözü edilen aslanın nasıl bir aslan olduğunu bilmiyor ama söylenenlere yerden göğe hak veriyordu: Ekmek gerçekten işte o aslan ağzındaydı. Ve aslan, suyun başını kesen, kendisine günde bir bakire kurban edilmedikçe bir tek yudum su bile vermeyen o masallar ejderini andırıyordu. Lokmanın kaynağı olduğu ne kadar kesinse; adil olmadığı da bir o kadar kesindi.
Hamallara taşıttıkları yetmezmiş gibi, artanı da kendi filelerine, çantalarına, torbalarına doldura doldura evlerine önemli ölçüde yiyecek götürenler, aslan dostu olmalıydılar. Bazılarından, istediklerini esirgemeyen aslan, bazılarının tek bir lokmasını bile yırtıcı dişleri arasında sımsıkı tutuyor, o lokmanın o ağızdan alınmaması için gece-gündüz nöbetlere yatıyordu.
Kendisini bir yağsız çamaşır ipinin ilmeğinden kurtaranlar, kurtardıktan sonra nerede ne bulup yiyeceğini akıllarına bile getirmemişlerdi. Cebinde bir beş parasının bulunup bulunmadığının ardına bile düşmemişlerdi. Tükenmişliğini bir intihar girişiminin sarsıntısına bağlayıp bırakmışlardı. Sorsalar söyleyecek miydi? Verseler alacak mıydı? O, çamaşır ipini boğazına cömertçe geçiren değil miydi? Kendi sandalyesine kendi tekmesini o vurmamış mıydı? Verileni almanın, yüzüne kapatılan kapıyı çalmaktan farkı mı vardı? Elini uzatmamak için ayağını uzatmıştı. Ayağını uzatan ne hakla elini uzatabilirdi ki?
her şeyi gören, duyan, sezen, değerlendirip kararlara bağlayabilen baş, ipler kopunca; devreden çekiliyor ve işleri ayaklara bırakıyordu.
Hikmet Genç ‘in ayakları başının buyruğunda değildi, başı ayaklarının ardındaydı.
- Sen de harmanda mı çalışacaksın garaş?

Tamamını Oku

Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta