8.30 Vapuru,Eylül soğuğu,bir emekçinin sıcacık çay bardağı eşliğinde titreyen yorgunluğu,
8.30 Vapuru,Eylül durgunluğu,bir küçük çocuğun simitle gelen Martı dostluğu,
8.30 Vapuru,Eylül suskunluğu,bir çilekeşin dalgalarla boğuşan mutluluğu,
Hasretler arşa çıktı artık,şehrin hüzün şarkıları eşliğinde
Ölümler ki ayrılıklar getirdi,toprağa teslim bedenlerin elinde
Şimdi ağıtlar,dualar varoluyor,o güzelim aşk sözlerinin yerinde
Kederi yanıma aldım,bir tütün sardım,resmine baktım,onunla demlendim
Gözler yaşlı,duman efkar kaplı,seni sana anlattıkça,ağır ağır yanan bendim.
Ne dibine kadar bir kadeh geri getirir gideni,ne de ciğerlere kadar çekilen içli bir sigara
Yitirilirdi umut,huzur,yitirildi o göz kamaştıran mutluluk,oldun işte,aşka yenik bir fukara
Canım yanar yine,
Kalbimde harlanan anıların,
Aklımda kavrulup yakar sinsice,
Alev alev olur da durulup dinmez.
Alacağım olsun sevgine,
Hep bahsederdin ya bana sen,kalbinde ki o bitmez deli sevginden
Sağolasın gösterdin işte,başkası ile imzalı cüzdanda ki isminden
Bilgizlik bir hastalıktı,ruhumu sardı zehirlendim,
Ben bu illet rahatsızlığı kitap aşısı ile yendim.
Kalbimiz ayrılığa şahit olurken,boğazımız düğümlü,dillerimiz susmuştu
Ruhumuz aşkımıza mezar olurken,uzak kalan ellerimiz celladımız olmuştu
Banane gecenin,bu şehrin muhteşeminden
Gözlerin ruhuma ışık saçmadıkca
Banane şarkının,şiirin en güzelinden
Şu kader seni bana eş yazmadıkca
Seninle karşılanan nice bayramlar vardı,
Şimdi yoksun,ne huzur veren sabahı ne tatlı sevinci kaldı
Seninle yaşanan nice bayramlar vardı,
Şimdi yoksun,ne kase de şeker ne kapıda çocuk kaldı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!