Elim varsa keşke yazsam bir mısra
Kabuk tutmadı ki havkırdı yara
Perde çekme ile sönmez bu çıra
Bu sabah renklerin her tonu kara
Bugün On Ekim bugün An/kara.
İlkbahar gözlerinde kaybolmuşum
Yine de bir yanım hazan benim
Bütün isimleri yoğurmuşum
Eylül olsun adın senin.
Baka baka soldu o güzel resmin
Mutluluklarımı tartmak istedim,
Çekmedi miskal gram.
Seviler hep hafif geldi
Ağır olan keder gam.
Şöyle araladım geçmişi
Önce sevdiklerim vurdu
Katıksız inanıp güvenmişken.
Bir tek sana vurgundum ben de
Onca vurgun yemişken.
Her defasında vuruldum
Uzaktayım senden çok uzaklarda
Bir masal ülkesinde diyelim.
Deniz kıyısındayım yapayalnız
Şakaklarıma dayalı ellerim
ve uzaklara dalmış gözlerim.
Kontrolümden çıkmış sabırsız,
Umutlarım,hayallerim
Hep dikenli tel oldular,
kıpraştıkça yüreğimde
en derinlere battılar.
Her hayal kırıklığında
Kalbim,yokluğunun nöbetçisi,
teskerem hayli uzak.
uzansam hasretine dokunuyorum,
şafak kaç gün bilemiyorum.
gün,ay,yıl bana tuzak.
takvim sayfalarını
Çağırsam gelirmiydin
bunca yılın ardından.
seni hala unutmadığımı
bilseydin,
gelir miydin ardımdan?
desem ki unutamadım,
Sürekli ebe oldum
Saklambaç oyununda.
Ne kimseyi sobeleyebildim
Ne de gözümün önündekileri
Uzatsam elimi dokunabileceğim
Seni bile göremedim karşımda.
Geceleyin,usulca ve sessiz,
Rüyana dalmaya geldim.
Karanlıkta süzülerek,
görünmeden kimselere,
Seninle olmaya geldim....
Geldim,kararlıyım artık gitmemeye,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!