Bir kurşun istiyorum! ..
Ya kalbimin ortasına,
Ya da kafama dank edecek bir kurşun…
Kavuracak düşüncelerimi,
Ya da bu ateşi söndürecek
Onlarca metre uzaktan,
O kadar güzelsin ki ömrümde,
Gülümsemen ömür katar ömrüme.
Dünyaya yeni temeller atacağım.
Ölsem de yok olmayacağım mesela.
Ölene kadar seni yazacağım.
Zamanından çoklar sonra anlaşılacağım.
Evlat, bak baban o senin.
Ben değilim.
Ben anneni çok sevdim.
Bakışlarında eridim,
Savrulan saçlarında kayboldum.
Tam düşecekken,
Sen; beni benden,
Aklımı başımdan alan aziz güzel…
Öyle bir girdin ki gönlüme,
Gözlerin artık ışık oldu satırlarıma.
Düşen saç tellerinden örüp ayraç yaptım.
İki sayfamı, iki satırımı, ikimizi,
Çanakkale dört hece,
Onlarca gündüz gece, sadece iki cephe…
Bez sardı ayağına Hasan.
Acımıştı ayağı her hacıyatmaz çiviye basan.
Basınca içi yanar,
Mehmet’in kopan kolunu görünce susar.
Sana karşı enderdi en derinlerim.
Kupa as kadar asil…
Ama elli ikide bir sevmek,
İhtimal…
Zenginlik sen, ya fakirlik?
Masadan çulsuz kalkmak, kaybetmek…
Bulunur elbet kalem tutan,
Var mı ki yüreğe tutunan?
Kaç kişi kaldık şurada,
Senle benden başka?
Yolumuz düştü aşka
Bize derler Fizana...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!