Sen
Kalemleri kağıtlara cellat eden kadın
Aklımı gözlerine zincirleyen
Gözlerimi yollarına nöbet diken kadın
Bu gece de kaçan uykumu birlikte kovalayacağız
Oysa sen şu sıralar yarı ölüsün yatağında
Ağlamak istiyorum
Çocukluğumun kapısına dayanıp
Masumiyetimi soracağım evde mi diye
Dizlerine koyup başımı
Ağlamak istiyorum
Gülüşün
Bir savaş çocuğunun
Göğe korkmadan bakması gibi
Duymayan bir adama
Şarkılar söylemek
Göremeyen bir kadına
Bana bir haller oldu
Nefesim uğulduyor
Ellerimde titrek mevsimler
Penceremde kurtlar uluyor
Bana bir haller oldu
Bu dünya iğrenç çocuk
Henüz bilmiyorsun
İnsan yok etti yerküreyi
Beton duvarlar ördü ufku kapatan
Güneşi kapatıp böbürlendi o duvarlarla
Kendi göğünü çaldı kendinden
Bir kadın gördüm rüyamda
Ateş kızılıydı saçları
Parmaklarına kadar cehenneme bürünmüş
Tırnaklarının arası kül dolu
Dev bir yangının içinde
Mevsimi kıştı
Ne yazılır bilmiyorum şu sıralar kağıda
İçimde kırık bir tabure var sanki
Kalbim zorla kuruyor dengesini üstünde
Ne düşünülür bilmiyorum senden başka
Ne tarafında yanılır sensizliğin
Hatırım geçmişe takılıyor
Terli-terli koşup eve
Annemin elinden içtiğim su
Gece terk ediyor beni
Güneş annemin yerini tutabilir mi
Kızma
Eski bir alışkanlıktan ibaret her şey
Saklambaç oynarım hala korkularımla
Uyuyamam ışıklar kapalıyken
Yatağımın altına bakarım birden
Korktuğumdan değil
Ben manyağım
Genzim bayat kahve kokar
Odamın rutubetini solur karabasanlarım
Külleri gözlerimde tüter rujlu izmaritinin
Tek kanadını kaybetmiş bir saksağan çarpar pencereme
Soğuğun diğer kanadını da kesişini seyrederim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!