İlke hiç şüphe yok ki bizim iş yerinde en renkli simadır
Sabah güler yüzünü görmesek o günden hayır gelmez
İlke dediğin adam kör masalara güneş açtıran adamdır
Onun günaydın demesi bile öyle gelişigüzel bir iş değil
Teker teker ismini zikretmeden hiç kimseyi boş geçmez
Mahallenin muhtarı gibi odur ilk gelene hoş geldin diyen
İçinde bitmek bilmez çıldırasıya bir çift sevgi muhabbet
Herkese çay, çay, çay, kahve, kahve, çay içmek isteyen
Başkası içmese boğazından bir damla çay bile geçmez
İşçiye patrona eşit mesafe, alayına tam eşit merhamet
Ya o her ayağa kalktığında afiyet olsun demesi yok mu?
Battal boy yüreğinde mübarek Halil İbrahim sofrası var
İster tanısın ister tanımasın yoluna çıkan herkes dostu
Ona tok bile rastlasam karnım kıtlıktan çıkmış gibi acıkır
İlke canlı yayında afiyet olsun dese vallahi dünya doyar
Bizim meslekte işiniz gücünüz çoğu zaman rast gitmez
Eyvah ben şimdi ne halt ederim diye gamlanmayın sakın
İster masa başında olun isterseniz helada hiç fark etmez
O sizi gördüğü yerde Hızır misali kolay gelsin diyecektir
İşte o zaman derdi kederi ensesinden tutup yere çalın
Evet, hanımlar beyler adam zehir gibi zeki adam canım
Almanyalardan sırf vatani görev için yurda dönüş yapmış
Sakın ha sağda solda öyle para makbuzu falan aramayın
Siirt Eruh’un sarp dağlarında aslan gönüllü bir komando
Bir helikopterden bir helikoptere havada şarjör boşaltmış
Vatan sevdalısı mert göğsünde göze görünmez madalyon
Varsın tarihin tozlu sayfaları Büyük İskender’i yazıp çizsin
Bana soracak olsanız göçmen İlke en büyük Türk Makedon
Belki Darıca’da bir daireden başka toprak ele geçiremedi
İko Paşa gönülleri fethetti ya siz gerisini boş verin gitsin
İlke’nin esaslı bir tiyatrocu olduğunu hiç biliyor muydunuz?
İçinizde aman be adam bunda ne var sanki diyenler olabilir
Allah aşkına söyleyin rolleri gerçek yapanı nerede duydunuz
Gogol’un Stanislavski’si Yenge Hanım’la rol icabı evlenmiş
Çiftimizi kırmızı perdeli tiyatroda alkışa tutanlar çok iyi bilir
İlke heybetli dizlerine gitarını koyup derin derin tıngırdatır
İnanın on parmağında en az bir o kadar marifet gizli olmalı
Kocaman gövdenin içinde görmesini bilene incelikler saklıdır
O çaya susayanların tavşankanı, somurtkanın tebessümüdür
Gönüller dara düştüğü vakit dilsizlerin dili İlke ile konuşmalı
Aksini iddia etmeye kalkışmayın şeytan tüyü var bu hınzırın
Onun çocuksu temiz kalbi korkarım çoktan içimize işledi bile
Ulan Avrupalılar öyle çakallık edip de İlke’yi bizden almayın
Hasta adamın reçetelerde yazmayan ilacı gibi namussuzum
Sen de eşek değilsin ya İlke günü gelip sakın bizi bırakıp gitme
Kayıt Tarihi : 8.12.2021 19:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!