Sen benim susmalarımsın, Söyleyemediklerimsin.
Çekip gitmeyi ne kadar istesem de, Gidememelerimsin.
Boynumu büküp, camın kenarına oturup, Beklemelerimsin.
Yağmur yağdığında sokağa düşmelerimsin.
Kar yağdığında ilk adımı atmalarımsın.
Bir annenin yavrusunu ilk emzirmelerimsin.
Sen benim ilk ve son gülüşümsün.
Sen benim kanayan yanlarımsın,
Sızlayan yüreğimsin.
Ne kadar istesem de gözümü kapayıp, Uyuyamamalarımsın.
Acılarımsın tarif edilemeyen.
Ağlamalarımsın durdurulamayan.
İlk karne heyecanımsın.
Aşı korkumsun.
Sen benim ilk ve son gülüşümsün.
Sen benim saksıda yetiştirdiğim,
İlk çiçeğimsin.
Kafeste beslediğim ilk kanaryam.
Ve de eve her geldiğimde,
Usulca sokulup sırnaşan kedim.
Aldığım ilk hediyemsin,
Yıllar geçse de unutulmayacak.
Defterimin arasında sakladığım papatyamsın.
Sen benim şarkı söylemelerim,şiir yazmalarımsın.
Binlerce kez tövbe etsem de bozmalarımsın.
Tarlada çalışırken kanana kadar içilen soğuk suyumsun
Sen benim ilk ve son gülüşümsün.
Sen benim ecelimsin, sen benim Azrail'imsin.
Boynunu büküp surat asmalarınla canımı alanımsın.
Gülüşünle beni cennete koyan,
Ağlayışınla cehennemde yakanımsın.
Tanrı'nın dört kitabında yazanımsın.
Sen benim ezelim, sen benim ebedimsin.
Bakışıyla baharlar getiren, sırt dönüşünle fırtınalar koparanımsın.
Ölüm bile senden gelirse yakışır bana,
Sen benim ilk ve son gülüşümsün.
Kayıt Tarihi : 15.3.2024 22:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!