İlk Torunuma Birinci Mektubum

20 Kasım 2015 cuma Bu gün itibariyle çiçeği burnunda bir Dedeyim;
Bana bu ilk dedelik payesini veren ve bu duyguyu yaşatan,ilk torunum,ilk tomurcuğumuz prensesimize,yazmış olduğum aşağıdaki ilk torunuma,ilk mektubumu paylaşmak istiyorum.

Aşağıdaki ilk mektubumu,

“Ulu tanrım okuyorsun özümü,
Hazırladım iki arşın bezimi,
Torun göstermeden yumma gözümü,
İzin verde torunumu göreyim,
Kara toprağına öyle gireyim”

Diyerek Yüce Allah'ımızdan dilekte bulunan ve duası kabul olan,torun hasretiyle yanıp tutuşan,bir dedenin içinden geçen duyguları olarak kabul ederseniz sevinirim. İzninizle mektubuma başlıyorum.

Sevgili canım ilk torunum,Sevgili ilk tomurcuğum,

Sana bu ilk mektubumuzu Ben ve Babaannen tarafından yazıyoruz.

Sana “aramıza hoş geldin sevgili ilk tomurcuğumuz” diyoruz. Çünkü sen gönül bahçemizin ilk tomurcuğumusun da ondan.

Çok şükür dokuz aylık yolculuğunu sağlıklı olarak tamamlayarak,aramıza katıldın.Bu gün tarih itibariyle; Şiir Mavi Çökelek adıyla çağrılan 2.620 gr ağırlığında, 48 boyunda,ihtiyaçlarını sadece ağlamakla belirten bir kız çocuğu rolüyle Dünya denen sahnede yerini almış bulunmaktasın.

Konuşmaya başlayana dek,tüm ihtiyaçlarını bu ağlama rolünle giderecek,bizlere ve çevrene bu rolünle mesajlarını sunarak büyümeye devam edeceksin.
Bizlerse Senin o süt kokan minik körpe sesini duydukça hepimizin içi parçalanacak, bağırları yanacaktır.Ama karnın doyduktan sonra,tüm ihtiyaçların giderildikten sonra da, senin o mışıl,mışıl uyumanı seyretmeye doyamayacağız.
Yani sen dünya denen sahnede her an başka,başka roller de üstlensen de bizim gözümüzde her hareketinle bizlere bir ilk yaşatan bir canlı oyuncağımız olarak büyümeye devam edeceksin.
Bizler de senin bu gelişme aşamalarını muhteşem bir manzarayı izler gibi tüm dikkatimizle zevkle ve dikkatle izlemeye devam edeceğiz.

Seninle tanışmadan önce, ta Annen ve baban evlenince, hep senin hayalini kurduk.
Artık sohbetimizin baş konusu sensin. Örneğin:”önce göbek bağı ne zaman düşecek,nereye gömeceksiniz al sana sohbet konusu vay efendim göbek bağını hastane bahçesine gömersek sağlıkçı olurmuşsun, konservatuvar bahçesine gömersek sanatçı olurmuşsun gibi sohbetlerimizin konusu değişerek devam ediyor,etmeye de devam edecektir. “Bu gün uyuması, emmesi nasıl, gece ağladı mı, doktoruna sordunuz mu banyosunu ne zaman yaptıracaksınız “ gibi. Yani her hareketin her davranışın mercek altında izlenmektedir. Bu aşamaların olumlu ise ağzımız kulaklarda morallerimiz tavan yapıyor. Ama birazcık pürüz, duysak içimiz parçalanıyor.

Şu anda gündemim sana odaklı
İlhamım, hayalim, uğraşım sensin.
İçimde tarifsiz duygular saklı,
Ruhumu süsleyen; renksin, desensin”

Sana yazdığım yukarıdaki ilk şiirim de görüldüğü gibi gündemimiz sana odaklı olarak geçiyor ve geçmesine de devam edecektir. Sen Ruhumu süsleyen renksin, desensin.
Memduh dedenden bu günlük de bu kadar.Yarın görüşmek üzere.

Sevgili ilk tomurcuğum,gözümün nuru canım ilk torunum!
Seni bu gün ilk kucağıma aldığımda,seni ilk kokladığımda; ” Bundan sonra ben yaşam iksirini buldum.” Dedim.

Sen artık benim yaşam iksirimsin,böylede büyümene devam edeceksin.Şu anda senin o süt kokan mis kokunu koklamak için sabırsızlanıyorum.şimdi seni koklamaya geliyorum.