İlk Teftiş Şiiri - Tevabil Kaynar

Tevabil Kaynar
19

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

İlk Teftiş

Korktuğumu biliyorlarmış gibi geldiler:
Müfettiş bey teftişe geldi dediler.
Koşa koşa gittim okula,
Elini sıktım ezile, büzüle, sıkıla.
İri yarı, kalın sesli, koca çantalı,
Soğukluğunun yanında, hem de tabancalı.
Adımızı sordu, tekmil verdik,
Daha ilk anda terleyiverdik.
Kasıla kasıla sınıfa girdi,
Doldur şunu bana bir kâğıt verdi.
Oturdu masaya hemen gösterdi bir fiş,
Oku oğlum buradaki yazılı neymiş?
Bir, bir daha, kimseden çıkmadı çıt,
Birini göstererek sen tahtaya çık.
Sen kaçıncı sınıftasın yaramaz?
Tebeşiri al söylediklerimi yaz.
Çocuk tebeşiri alırken yavaşça söylendi,
İkinci! Korkudan da öfkelendi...
Söylediği cümleyi çocuk yarım yazdı,
Müfettiş beyin suratı iyice azdı.
Karışsam mı? diye kendimi zor tuttum,
Korkudan kâğıda ne yazacağımı da unuttum.
Üç çocuk daha kaldırdı,
Birer beşer, onar saydırdı.
Türkçe kitabını aldı, kendisi biraz okudu,
Bir paragraf tam, birini de yarım koydu.
Yerinden kalktı sınıfta bir dolaştı,
Çok az konuşan birine yaklaştı.
Ben ne okudum duydun mu?
Öğretmenin gibi yoksa sen de uyudun mu?
Öğretmenim parçanın adı boğa ile kurbağa,
Kurbağa şişti benzedi boğaya.
Sonunu kendisi çalışıyordu ki bağlamaya,
Karşı köşeden başladı Halis ağlamaya.
Baktık, pantolonu, oturduğu yer yaştı,
Bir anda sınıf iyice karıştı.
Çocukları çok sıkmışsın Kızdı ha kızdı...
Oturdu önündeki deftere bir şeyler yazdı.
Akşam muhtarın odasında biz yerde o sedirde,
Bir süre konuşmadık, döndü durdu minderde.
Yavaş yavaş konuşmalarına alıştık,
Öğlende geldi, saat yirmi birde tanıştık.
Çalıştığı yerleri, karşılaştığı sorunları sıraladı,
Bir saatte bize bir öykü karaladı.
Sertte, acımasızdı, ama karamsar değildi,
Bir ara kalktı bizim oturduğumuz yere geldi.
Yaş farkına rağmen artık arkadaştık,
Sert tanıştık ama tatlı vedalaştık

Gene mi

Minareden acı bir ağıt geliyor;
Arkadaşlarım birer birer ölüyor...
Mezarlıkta taşları sıradan okudum,
tanışlar çoğalmışlar;
Hepsi gülüyor...

Bu gün gene: Haydar ölmüş,
Mutlu bir yuva daha sönmüş.
Karanlık mahalledekiler sevinmiş,
Can Dostumuz; Haydar gelmiş...
Bizim içimiz burkuldu Haydar...
Biraz daha bekleseydin ne var.
O mertti,
yiğitti, sevgi doluydu.

Unutmayacağız onu dostlar...
Yıllarca hatıralarımızı süsleyeceksin.
Adım adım anılarımızda güleceksin,
Kahvede, pazarda, eğlencede bizimle
sen ancak;
Ben ölünce öleceksin.
Yüzlerce insanla cenazeni kıldık;
Ağladık,
Ohladık,
Üzüldük, yıkıldık.

Sonra vurdum duymazlığımız tuttu,
Gene tesellilerimize sığındık.

Öteki dünyaya mektup yazsam alır mısın?
Orada da şen şakrak mutlu kalır mısın...
Hazırlanıyoruz
göçümüz yükleniyor.

Gene eskisi gibi arkadaşımız olur musun?

Tevabil Kaynar
Kayıt Tarihi : 4.7.2011 00:59:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Tevabil Kaynar