Bir sabah daha, hatırladığım hüzünlü ve son seviştiğimiz o geceden arta kalan bana; sen, yine sen derken, güllere dokunan bir elden arta kalan bir garip sızı gene sabaha. İlk çiğ düşüyor koş yakala. Ukala bir serçe küstah gündüzü davet eden yüreğime. Sabah mı oldu ne, hafif nemli dudakların? Gene çiğ düşmüş göğsünün tekine; Uzak bir bedenin iniltisiydi gözlerimdeki, oysa; dokunmuştu gagası serçenin, ince sabah tenine. Kaçak bir güvercin getiriyor seni düşlerime, uyanmalıyım. Yapay bir ses çığlık çığlığa kulaklarımda, uyanmak istemiyorum. Sabah mıydı adın senin? O çiğ bedenimin volkanında artık. Yaşayacağım seni. Sana inat derken gözler bedene, bir aynanın yansısında gördüğüm iki bedendik. Masumduk ve yalnızca sevişiyorduk. Uykularımın nöbetini tutan, o gül dökülürken dudaklarımdan, gecelere yelken açmaya başladığım, o hain gece uykusuzlukları yalnızca senden kalan.
Nazım ErcanKayıt Tarihi : 14.4.2004 14:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nazım Ercan](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/04/14/ilk-son-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!