Yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler
Sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden
Yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden
Denize karsı küçüle küçüle giden evleri
İnce ince karşılardın olağan karşılardın
Şen dünya içinde sen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen
'Aman gelme' dedim, bak geldin işte
Dünyaya meylin var, 'beşer'sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.
Kimisi su katar içtiğin süte
Devamını Oku
Dünyaya meylin var, 'beşer'sin bebek
Bir bilsen dünyamız neyin nesidir
Ayırır ağzını işersin bebek.
Kimisi su katar içtiğin süte
Şairin gözünde o hayat dolu,yol gösterici,her şeyiyle ideal o kadına;seni benim kadar hiç kimse anlayamaz ,benim kadar sevemez diye seslenişi olarak gördüm ben şiiri..
Bunu,çok dolaylı bir yolla ve ağır imgelerle yapmış olsa da amacına ulaşmış bence şair.
Şairin birikimini inkar etmek büyük haksızlık olurdu sanırım.
Kutlamak kalmış bize.
Tüm şiir sevenlere sevgi ve saygılar.
Fikret Şahin
Delikli demirin vurmazı olmaz..yeter ki ardına sen göz uydurabil..delikli demir diye eskiler tüfeğe derlerdi..
Şu kişi zamirleri, edatlar ve bağlaçlar konusu da öyle bir şey...şiire sos niyetiyle aşırı şekilde kullanılan ''ben,sen,biz' gibi banallık ve arabeske yol verenlerin yanısıra yalnız, ancak, belki, çünkü, eğer, hâlbuki, oysa, lâkin gibi şiire atmosfer ve hava kazandıran (kazandırdığına inanılan) sözcüklerin yerli yersiz kullanımı elbette şikayet konusu olabilir..
Bununla birlikte bunu ustaca ve dozunda kullananların varlığı da bir gerçektir..
Beni bende demen bende değilim
Bir ben vardır bende benden içeri.
Şimdi bu ''ben'' takıntısı yüzünden Yunus u silecek miyiz..
halk edebiyatının (dedi- dedim) şiirleri vardır örneğin..Yok mu sayacağız..
Bunları derken aklıma geldi..Bizzat işte bu şairin, Sezai Karakoçun her dizesi ''sen'' sözcüğüyle başlayan bir şiiri vardır..hiç sırıtmıyordu oradaki sen tekrarları bence..
Şehrazat
Sen gündüzün gecenin dışında
Sen kalbin atışında kanın akışında
Sen Şehrazat bir lamba bir hükümdar bakışında
Bir ölüm kuşunun feryadını duyarsın
Sen bir rüya geceleyin gündüzün
Sen bir yağmur ince, hazin
Sen şarkılarca büyük uzun
Sen yolunu kaybeden yolcuların üstüne
Bir ömür boyu yağan bir ömür boyu karsın
Sen merhamet sen şefkat sen tiril tiril kadın
Sen bir mahşer içinde en aziz yalnızlığı yaşadın
Sen başını çeviren cellat başının güne
Sen öyle ki sen diye diye seni anlayamayız..
Şehrazat ah Şehrazat..
Sen sevgili, sen can, sen yarsın...
Son bir not:
Günün şiiri olmadan öylesine düştüğüm bir not vardı..geyik tabiri için..gerek sezai de gerekse diğer ikinci yenicilerde özellikle turgut uyarda geleneksel şiirin ortalamasının çok üzerinde geyik göndermesi vardı..
eeee ne olmuş diyeceksiniz..
Ne olsun işte...Bir tespit der geçeriz..
Veya şöyle de söyleyebiliriz..Yalçın Küçük insanların kafasını çok karıştırdı...
:)))
Kemal Bey,
Rica etsem şu dörtlükte benim için biraz ayıklama yapabilir misiniz?
Zahmet olacak...
Ben diyor, sen diyor, ten diyor her şey
Tin denen olsa da bende ve sende
Şeylere şey diye seslendi bir şey:
Ben benim, sen de sen, istemesen de!
En iysi susmak!..
goklerdekiler ve yeraltindakiler gozlerine bakip insan olurlarsa...gunahlarin ilkini sen isliyorsun demektir...
beni bir ses sahibi kıl
kefarete hazırım
öyle mahzun
ki
hüzün ciltlerinde
adına rastlanmasın
ismet özel..
üstad..ses sahibi kılanlardandır..onun sesi bir diriliş habercisi..şiirin sûr'una üfleyen nefesiyle bâs'ü badel mevttir artık O'ndan sonra kalemi eline alan her şair..
büyük adam..büyük şair..büyük aşk..ışıklı bakışınla aydınlandı söz..
@.
Son günlerde bu sayfadaki yorumları okumak zevk veriyor. O kadar seviyeli yorumlar var ki okuma zevkinden bir şeyler yazmaya ihtiyaç duymuyor insan.
Ne güzel.
Naime Hanım'ın yazdıklarındaki bazı hususların Türkler için genellenmiş bir takım ayrıntılar olduğunu düşünsem bile...
Yazdıklarımızda Türkçe kelime kullanmaktan bahsetmiş bir arkadaş. Tabii Türkçe konuşalım. Ama diller insanların anlaşabilmesi içindir. Anlaşamaması için değil. Şiirde geçen özlem kelimesini sadece biz anlarız. Hasret dediğimizde ise bütün Türk dünyası anlar. Özlem gitsin demiyorum. O da dursun, hasret de. Kelimelerin milliyeti YOKTUR!
(Eğer olsa idi İngilizce'nin aslında kaç kelimelik bir dil olduğuna şaşardınız. Türkçe ve İngilizce kelime sayısı kıyaslayanların hep düştüğü hata İngilizce sözlükte ne varsa olduğu gibi almak, Diğer dillerden geçmiş kelimeleri sadece sıra bize gelince hatırlamaktır.)
Selâm ve saygı.
bir zaman dilimi yanlış yaşanan yada, zaman diliminde yanlış yaşayan ruha an. bir dizi romanın parçası gibi. deniz,nehir,evler, devleşen kayalar uzaklaşan şehirler ve geyik masum hayvan ahu bakışlı. suç kime der gibi..
yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler
sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden
yürüyen ve kaçan yalın ve çoçuksu özlem penceresinden
denize karşı küçüle küçüle giden evleri
ince ince karşılardın olağan karşılardın
bir dünya içinde sen dünya içinde bir avuç şen dünyaydın sen
şairimizi saygıyla anıyorum
Yanlış trenden indin seni şehrin aynasından geçirdiler
Sana baktım yıllarca hep aynı özlem penceresinden
Yürüyen ve kaçan yalın ve çocuksu özlem penceresinden
pencerelerimiz yaşama dokunan özümüzün ruhumuzu besleyen tınısıdır....
Saygılar...
Bu şiir ile ilgili 33 tane yorum bulunmakta