İlk Mektep 8 Sonun Başlangıcı

İbrahim Çelikli
1151

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

İlk Mektep 8 Sonun Başlangıcı

köyde en sevimli ev –göçmenevi-
macur Göçmen Yusuf köyden de göçmüş
çok olmuş Aydın’a daşınalı
en geniş pencereli bina mektep
diğerlerinden farklı
talebeler sıva pütürüne
elbiselerini, çantalarını asarlardı

mümessil intizamı bozanların numaralarını
garatahtaya yazardı
herkes öğretmene verilmekten korkardı
ama yaramazlık etmekten de geri durmazdı
avuçlarına cetveli yer otururlardı
bu görevini yerine getiren öğretmen
küçük dolaşım,
büyük dolaşım anlatırdı

öğle paydosunda çığrış-bağrış
“öylen ekmeğine” evlere
ilk fırsatta okul bahçesine,
oyun kavga-dövüş, yarış
benizler kıpkırmızı,
sırtlar terli
soluk-soluğa kalınmış,
birileri her halükar da
birilerini kayırırlardı

teneffüler de bayrak direğine tırmananlardı
birileri hemen her konuda yarış yaparlardı
koşarak mektebin etrafında
tur atarlardı,
birilerinin de işi gücü
birilerine yaranmaktı

tabi önce gelen kazanırdı
bu arada birilerine çarparlardı
birlikte yere yuvarlanırlardı
eğlencenin doruğunda
biri eline alır pirinç zili,
onaltılık çiviyle vurarak zil çalardı
zil teneffüs süresi bitti demekti

terden ıslak saçlar,
pembeleşmiş yüzler
derin derin alınan nefesler
oyuna, itişip-kakışmaya devam edenler
sınıfa doluşup, öğretmeni bekleyenler,
itiş-kakış, gavga-gürültü curcuna
ne kadar süreceği belirsiz
teneffüs aralarında

okul girişindeki iki kanatlı kapı
daracık bir koridora açılırdı,
yan duvarlar askı
koridorun her iki ucunda da
sınıflar vardı
arşivin girişinde; ecza dolabı
camı kırmızı hilalli
yeşil bir kutu
gazlıbez, yara bandı
oksijen, tentürdiyot, ağrı kesici
hidrofil pamuk ve yara tozu
köydeki diğer yaralanmalara da deva olurdu
arşivde; haritalar, süttozu çuvalları
iskelet, kan dolaşımı panoları

yan taraflar arşiv ve
öğretmenler odası
kapı, çöp kutusu, kara tahta,
tebeşir, keçe silgi
öğretmenin masası,
ve iskemlesi
yoklama defteri
kırmızı mürekkeple yazılı
kızların adı ve numarası

kara tahtanın yukarısında
Atatürk'ün portresi
bir yanında Andımız ve
diğer tarafta
Atatürk'ün
Türk Gençliğine Hitabe'si
uzunca bir tabloda İstilâl Marşı’nın tam metni
ve altında mazişgül bir yazıyla
M.Akif Ersoy
yazılı.

duvarda asılı haritalar
alttan ve üstten iki çıtayla çakılı
kara tahtanın sağ üst köşesine
günün tarihi,
ders ve
konu yazılırdı.

ortada, yanlarda
üst-üste binmiş tahta
oturaklar sıralar,
yan duvarlarda
üç’er aylık
dört mevsimin resmi var

ilkbahar, yaz, sonbahar, kış,
ayların üstünde sıralı
çimen, çiçek, kelebek, başak,
düşen sarı yapraklar
ve bir kardan adam vardı
ekim-kasım-aralık ayları
her ne kadar güz dese de
aralık ayına girmesek bile
dışarıda kar yağardı

“-öretmen Hasan Ali’nin Üseyine
mevsimleri say dedi, birinde

“ilk bahar, yaz bahar
son bahar, kış bahar”
ikinciden sonura bütün çocuklar
gülüşmeye başladılar

ne ğadar, tekrallatdıyısa da
her mesimi bahar etmekden
bi türlü vazgeşmedi
öretmen bagdı olmaycak
i(n) şallah (h) üseyin işallah
dedi”

İbrahim Çelikli
Kayıt Tarihi : 23.12.2006 19:02:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Köyde İlk Mektep

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • İbrahim Çelikli
    İbrahim Çelikli

    “ilk bahar, yaz bahar
    son bahar, kış bahar”
    ikinciden sonura bütün çocuklar
    gülüşmeye başladılar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

İbrahim Çelikli