Ömrümün son baharında
Sabahın çok erken bir saatinde
İlk kez mutlu olduğumu görüyorum
Dökülürken yapraklar
Bir bir
Kaldırımlar üstüne
Bir an
Bir nefes
Ve ılık bir rüzgar
Ve sesleri salınan dalların
Alevini hissediyorum için için
İçimde
İlelebet sönmeyecek aşkımın
Seni sensiz yaşamak yok artık.
Yakında giyince üzerime beyaz bir bez
Bir de iki metre tahta bir sandık
Bitecek acı,
Hüzün,
Yalnızlık,
Ve yirmi üç asra bedel
Yirmi üç yıl süren
Sevgiliden ayrılık.
(İstanbul - 28.10.2005)
Murat AtalarKayıt Tarihi : 18.8.2007 23:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sabahın çok erken bir saatinde servis bekliyordum. Karşımda bir kavak ağacı vardı. Aylardan ekimdi ve kavak ağacının bütün yaprakları sararmıştı. Hava sakindi ve olan oldu. Bir anda bir rüzgar esmeye başladı ki, kavağın bütün yaprakları dökülmeye başladı ve hiç yaprağı kalmadı. Normal şartlarda yaprak dökümü hüznü hatırlatır. Ama ilk defa bu olay bana mutluluk getirdi. Kavak kışa hazırlık yapıyordu ve yeni hayatına hazırlık için yapraklarını dökmekten hiç imtina etmedi. Bense yeni hayatım için oyalıyorum kendimi. Ve o anda ilk defa o kdar çok ölümü istedim. Mevlana'nın da söylediği gibi, ölüm sevgiliye kavuştuğum gündür. O günde arkamdan ağlamayın. İşte ölüm isteği mutluluk getirmişti bana...

Münir ÜSKÜDAR
Yakında giyince üzerime beyaz bir bez
Bir de iki metre tahta bir sandık
Bitecek acı,
Hüzün,
Yalnızlık,
Ve yirmi üç asra bedel
Yirmi üç yıl süren
Sevgiliden ayrılık.
ben 42 asra bedel 42 yıl deyim..bu dizeleri kandime alayım şair
kutlarım
saygılar
TÜM YORUMLAR (4)